Cumartesi, Mayıs 25

Make it happen -2

Bu yılın mottosu bu olsun dedik ve orada kaldık mı?
Kalmadık tabi. İsteklerimin, planlarımın, hayallerimin peşinden son sürat koşmaya devam ediyorum.

Önce iş yerinde yaptığım değişiklik ile ilk gerçekleşme başladı, şimdi değişimi büyük başarılara çevirmek için niyetim ve çalışmalarım var.

Sonra maraton koşuları vardı, antremanlarını yaptığım Runtalya, Bozcaada, Belgrad,n11 ve Hayat... ile devam ediyorum. Amacım daha hızlı koşmak ve bu koşmanın psikolojisi çalışmak aslında. Yaptığını hem tadına vararak yapmak hem de akıllı yapmak aslında. Sadece yapmamak ve ilerleme kaydetmeden, dağcılık terimi ile kebap yapmamak.

Sonra Nisan ayında evlilik ile ilgili kararım çıktı ortaya, bir çeşit açık artırma hissi, bir çeşit sınava girme, bir çeşit mülakat adı her neyse ve her nasılsa. Esas orada "make it happen" bekletimiz yüksek. Pek çok konu odaktan çıkıp, yerine bu konu yerleştirildi. Öpünce kurbağa olan prenslerden sonra, tercihen hep presn olan olması öpünce prens olanı sabitliyoruz ve positif duygu ile sevgi ile kolaylıkla yolluyoruz.

Yıllar önce satışa geçmek istediğimde bir büyüğümüz ile konuştuğumuda aldığım tavsiyeleri şu an öyle iyi anlıyorum ki, hayatına birşey katan kişiler olsun çevrende demişti. Ben bazen bir hayal için bile başladım bazı konulara, hobilere ve o kişiler hiç bilmeseler bile benim hayatıma birşeyler kattılar. İyi ki varlar ve umarım daha yakın daha samimi hayatımda olmaya devam ederler.

İçimdeki ses mucizelerin tamamlanmak üzere olduğunu ve birazdan karşıma çıkacağını söylüyor. Biliyorum ve görüyorum.... Şimdi şu an !!

Öpüyorum