Çok özledim ben kendimi
İnsan kendisini özler mi? Kendisinden ayrı değil ki? Deli deli olma, ne demeye özledin şimdi kendini ?
Öyle mi ya ! Hiç kendini tanımadığın, bilmediğin olmadı mı? Hiç kendinin yapmayacağı şeyleri yaptığın ve buna devam ettiğin, hiç sevmediğin yemeyi yeyip ben bunu sevmem demediğin, hiç kormadığın halde uzun süre korktuğun ... Kendim diye bildiğinden ayrı düştüğün olmadı. Ben uzun bir zamandır böyleyim, kendim değilde; olmak zorunda olan kendimi yaşıyorum. Çok özledim ben özümü, içimi, birtanemi.
Neşesini özledim en çokda, yaşam sevincini. Her gördüğünü ilk defa görüyormuş gibi tepki vermesini özledim; ezberinde hiç bir şey olmadan insanlarla konuşmasını; yaşının farkında olmadan oradan oraya koşmasını; istediğini pat diye bağırmadan söylemesini ...
Ve daha bir sürü şeyini işte, özledim. Ne ilkbaharların gelişi ne de son baharların gelişi seni getiriyor bana; ne de bir an olsun geldiğini hissettiğim anlar uzun sürüyor, kaybolup gidiveriyor hemen.
İnsan kendisini özler mi hiç?
Ben özledim kendimi...
Not: Ankara'da bile limon yetiştirmeye inat edince 1 adet yumurta kadar, 1 adet ceviz kadar limonum oldu; birde yeniden çiçek açan bir dalım var :)