Daha dün değilmiydi, yeni kararımı aldığım. Artık hayatımda
dualite oluşturmayacaktım. Kendimi sevecek ve sevilmeye layık görecektim. Daha
dün bütün sevdiklerimi , aşık olduklarımı alıp karşıma, birbir teşekkür etmedim
mi? Bana kendime değer vermeyi öğrettiler diye.
Eski sevdiklerim, aşık olduklarım değil miydi ? Bana hep kendime değer vermem gerektiğini hissettiren. Ben anlamayınca acı ile öğretmek isteyen . Ve hepsini bir bir sarılıp, affetmedim mi ? Oradaki küçük
kızı, ergeni, genci, genç kadını affetmedim mi? Çaresizliğinden, birşey
yapmazlığından, küskünlüğünden ve birinin onu farkedip teselli edeceği
beklentisinden dolayı. Başkalarının ona değer vermesi için gözleri ile
yalvarmasını.
Nasıl da karnına bıçak saplanmıştı, eski muhterem hayatındaki
birinden bahsederken, nasıl da boğazın düğüm düğüm kalmıştı Onun fotoğraflarındaki yakın temas hatunu, nasıl bilememiştin onun başka kızlar için
gelmiş olabileceğini, senin için gelmezken. Değiştirmemişmiydin bütün bu
duyguları ve sarı – beyaz ışıkta yıkamadın mı? Bütün bu olayları adamları ...
Daha dk geçmeden geçen yaz karnına saplanan bıçağın
aslında saçma sapan kuruntu olduğunu anlatan fotograf yuklenmedi mi facebooka ?
Evren senin için çalışıyor derken çıldırmadın mı sevinçten.
Ve yatağa yattığında, tam nefes alamazken ve içinde
eriyen buzları hissederken şimşek gibi geçmedi mi ? Bu kararında her kararın
gibi test edilecek, hazırlıklı ol !!
Sabah 11'de test edilmedi mi ? Evren işi gücü bırakmış sana çalışırken, sen bunlara böyle kayıtsız kalabildin mi ?
Yeni kararlar sevilmek istiyor, uygulanmak, uygulatmak . Ben de istiyorum, derinler de hem de.