Bunu acı olsada farkettim. Canım istediği zaman, aklımdan "yemek yesem" düşüncesi geçtiği zaman, gözüm birşeyler gördüğü zaman. Son iki gündür, midemin sesini dinlemeye çalışıyorum. Ama beynim o kadar çok bağırıyor ki, midemin sesi genelde duyulmuyor. Kendini pars sanan bilincim, durmadan yemek yeme isteği üretiyor; oysa 1.62lik birinin ihtiyaçlarını bilen bedenim o kadar çok yeme yanlısı değil(miş). Acıkınca ne hissediyorum ? sorusunu sorana kadar ben bunun pek farkında değildim. Arada sırada şımarıklık olsun diye yediğim zamanlar olmuştu ama meğerse farkında olmadan sürekli böyle yemek yiyormuşum, abur cubur tüketiyormuşum.
Dün kendimi dinledim, öğle olmuştu. Evet, acıktım dedim. Sonra midemden bir ses duymadım. Yarım saat sonra midem sanki birşey söyledi. Tamam acıktı dedim ve o sırada aklıma gelen acil bir işi yapmaya başladım. Yarım saat kadar sonra işim bitince, midemden ses gelmediğini farkedince; büyük bir tuğla kafamda parçalandı. Acıkmadan mı ? yemeğe gidiyorum. Evet öyle yapıyorum, öğleden sonra çayın yanına beynim kurabiye almak istiyor ama bedenim birşey istemiyor(muş).
Sanırım ben formülü buldum, acıkınca yemek yemeli. Şımarıklığı bir kenara, kendini çita-pars-kaplan sanan beynim başka bir tarafa bırakarak bu yeni sistemin peşinden gitmeye karar verdim. Diyetisyenime söylemedim bunu, akşam anlatacağım. Bu arada acıkınca neler oluyor ? Bende önce midem biraz kazınıyor, sonra birşey sıkıştırılıyor, nerede ise iki büklüm hale geliyorum; iki büklüme gelmeden kontrollü yemem gerektiğini farkettim. Yoksa "saldır" komutu beynimden geliyor. Acıkınca yemek yemeliymiş insan :)) Hem doyma hissini yaşayıp mutlu oluyorsunuz, hem yedğiniz yemek ne olursa olsun keyif alıyorsunuz.
Limon Çiçeği