Bugün bilmediğim dillerde şarkılar dinliyorum, sözsüz, kelimesiz müzikler. Ağzımda birikmiş bütün kelimeler, öyleki onları söylemiyorum bile, taşıyorlar kenarlardan ...
İçim kalabalık bugün, aklım kalabalık, ağzım kalabalık. Oysa ne de dingin şu deniz, şu rüzgar ...
Makasın zamanla giderek daha çok açılan ağzı gibiyiz seninle. Zamanla birbirimizden ayrılsakda, birbirimizden bu kadar zıt hayatlar yaşasak da, yanyana oturmuşluğumuz, oynamışlığımızdı bizi zaman zaman birleştiren. Bir arkadaş, bir tanıdıkdı belki bir haber verip, bir haber götüren.
Oysa sen şimdi kocaman kadın olmuştun, sanki ben halen küçük kız. Oysa senin şimdi iki tane kızın olmuştu, saçları aynı sen, gözleri aynı sen. Ve sen makasın o açılarak uzaklaşan ucundan düşmeyi seçtin. İki küçük kızı bırakarak hem de anneler gününde ! Ve ben anne olmak daha bilemezken, hiç bir fikrim yokken sen anne olmuş ve gitmiştin.
Nur için de yat !
Hayat ne garip, bir varmış bir yokmuş ...
İçim kalabalık bugün, aklım kalabalık, ağzım kalabalık. Oysa ne de dingin şu deniz, şu rüzgar ...
Makasın zamanla giderek daha çok açılan ağzı gibiyiz seninle. Zamanla birbirimizden ayrılsakda, birbirimizden bu kadar zıt hayatlar yaşasak da, yanyana oturmuşluğumuz, oynamışlığımızdı bizi zaman zaman birleştiren. Bir arkadaş, bir tanıdıkdı belki bir haber verip, bir haber götüren.
Oysa sen şimdi kocaman kadın olmuştun, sanki ben halen küçük kız. Oysa senin şimdi iki tane kızın olmuştu, saçları aynı sen, gözleri aynı sen. Ve sen makasın o açılarak uzaklaşan ucundan düşmeyi seçtin. İki küçük kızı bırakarak hem de anneler gününde ! Ve ben anne olmak daha bilemezken, hiç bir fikrim yokken sen anne olmuş ve gitmiştin.
Nur için de yat !
Hayat ne garip, bir varmış bir yokmuş ...