Cumartesi, Mart 10

Aşk Mümkün müdür ?

Akşam kavuşmadan
Dükkan kapanmadan
Hayat savurmadan
Yıllar sararmadan
Aşk mümkün müdür hala
Aşk mümkün müdür hala

Zamana aldırmadan
Korkmadan utanmadan .... 


Bu akşam Levent Yüksel akşamı oldu. Son iki saattir şarkılarını arka arkasına dinleyip
 ilk dinlediğim zamanları hatırlamaya çalışıyorum. Eskiden daha mı güzeldi şarkılar, yoksa aşklar mı daha yoğun ? Karma karışık duygular hissettimse de her şarkıda, nedenini tam bilemedim. 


Med cezir ile isyanım kabarmış, elim havaya kalkmış, kadınım ile deli adama darılmış, sultanım ile fıkır fıkır oynamış, zalim ile kafayı bulmuşluğum birer birer geldi aklıma. Sertab ile evlenmeleri, boşanmaları ve dostlukları hep örnek olarak kalmıştır aklımda. Aşkı başıyla ve sonuyla, herşeyi ile kabul etmiş ve yaşamışlardı, hepimizin gözü önünde :)




Şimdilerde ise dans edilen pek çok mekanda Sultan Süleyman remiksleri var, muhteşem dizisinin etkis iile herkes tam bu şarkıda daha bir kendinden geçiyor; hayatın geçiciliğini derinden duyumsayıp göbecikleri atıyor. 


Oysa Levent Yüksel benim yaşlarımdaki hemen hemen herkesin arkadaşıdır bir çeşit. Ne rock ne caz yapma kaygısı gütmüş, ne topstar olmak için çabalamış, kendi sadeliğinde kendisini ifade etmiştir. Herkes de bu hallerini kabul etmiş, bir arkadaşı sever gibi sevmeye devam etmiştir. 


Peki aşk mümkün müdür hala ?