Çarşamba, Aralık 27

Tahinli Rulo

Tahin, bana kışları hatırlatıyor. Soğuk ve alakaranlık sabah kahvaltılarını. Acıkdığımı, yediğimi bile anlamadığım zamanları. Nasılda yermişim diyorum kendime, tahin-pekmezi. Şimdi bir kaç lokma alsam kilo alacağım diye aklım çıkıyor. Şimdilerde de alacakaranlık sabahlar oluyor ama niye ise o zamanki kadar karanlık gelmiyor. Bunda sürekli güneşli havaların olmasınında etkisi var. Artık bulut bile dolaşmıyor Ankara'da. Sabahlardan akşamlara geçiş yapar isek, bu akşam çayın yanına oldukça kolay bir tarif denedim. Tarifi Ümit Usta'dan aldım. Hem çok kolay hem de çok doyurucu.

Malzemeleri :
- 2 adet yufka
- 2 çay bardağı tahin
- 2 çay bardağı şeker
- yarım çay bardağı sıvı yağ
- 1 su bardağı ceviz
- isteğe bağlı olarak tarçın


Önce fırın 175 dereceye açılarak işleme başlanır.Tahin ve sıvı yağ bir kapta karıştırılır. Sonra açılan yufkalardan birine yarısı fırça yardımı ile sürülür. Üzerine bir çay bardağı şeker serpilir ve cevizin yarısı serpilir. Daha sonra sıkı olacak şekilde rulo haline geitirilir. Ümit Usta burada iki parmak kalınılığında kesilir diyor. Ama ben onun değil kendi parmak ölçümü kullandım. Birer parmak olur ise sayısı artıyor, pişme süresi azalıyor ama kuruma ihtimalide var. Ben yaklaşık birer parmak boyunda kestim. Kesilen parçalar iç yukarıya bakacak şekilde yağlı tepsiye dizilir. İkinci yufkada aynı işleme tabi tutulur. Fırına verilir ve fırın 200 dereceye alınır. 29 dakika sonra, üzeri kızarınca çıkartılır ve çayın yanında afiyetle yenir.


Ben sıcakken tadına baktım, kıtır kıtır ve güzeldi. Şimdi dinlendiler, kıtır kıtır değiller ama yine güzeller.

Afiyet olsun

Limon Çiçeği

Perşembe, Aralık 21

Bir Çay Dükkanı - Premium Steap

Çayı oldum olası sevmedim. Bizim oralarda çay biraz demli olur. Küçük ince belli bardakta, tabiri caiz ise zift gibi siyah olarak içilir. Benim gelişim çağımda bu içeçek hiç güzel gelmezdi. İçmedim, uzun bir süre. Belki bir bardak, o da açık. Hele ki normal çayın dışında içerisine iran çayı veya kaçak çay diye tabir ettiğimiz başka çaylar ile harmanlanmış çayları hiç içemezdim. Şanslı olmalıyım ki, nane, kuşburnu çayları imdadıma yetişti. Ve herkeste olan bir çay içelim alışkanlığı ben de kahveye dönüştü. Ders çalışma ve daha sonra çalışma süresince kahve çok tüketemediğim için, aslında kahve öyle çay gibi iki bardak arka arkaya içilen birşey değil zaten, başka çay arayışlarım devam etti.

Premium Steap photo by K. Ciappa

Phildelpia'daki arkadaşımda denediğim ve çok hoşuma giden çayları ikinci gün gidip almıştım. Şimdi çaylarımın dibi gelmeye başlayınca, burası ile ilgili biraz araştırma yaptım. Malesef US dışına göderdiklerini belirten bir ibare yok. Artık gelenden isteyeceğim.

Ben iki tip çay almıştım. İkisi de yeşil çay , bir tanesi " yasemin ve naneli", diğeri ise " passion fruit". İkincisinin türkçeye çevirilmişi bir anlam ifade etmediği için çevirmedim. Bizim lokman hekimlerden farklı bir dükkan. İçeri girdiğinizde, oturabileceğiniz bir kaç koltuk var. Ve raflarda onlarca kavanoz. İsterseniz orada içebiliyorsunuz, isterseniz alıp evinizde. Çayların isimlerini okurken, bukadar da çeşit olabileceğini hiç düşünmediğimi farkettim. Hatta bunların hepsini ka. günde denerim hesabı bile yaptım. Sizi gülümsemesi, çok özenli kıyafeti ile orta yaşlarında bir bayan karşılıyor ve çaylarını size isterseniz saatlerce anlayabiliyor.

Çayların yanında çay aparatlarını bulmakda mevcut. Ben valizimde kırılmayacaklarına emin olmadığım ve önümde gezerek geçireceğim daha bir hafta olduğu için ilgilenemedim. Ama çok zarif çay takımları bulmak mümkündü. Ohjoy'un blogundan çekmiş olduğu fotoğrafı buldum. Bakınız,


Dükkanın adı Wayne Tea Salon,adresi ise PREMIUM STEAP 111S 18th Street Philadelpia.
Umarım bu kadar kaliteli, güzel ve çeşitli çayları Ankara'da da bulabilirim.

Limon Çiçeği

Bu Tad Dayanılmaz

Ne zaman üşüsem canım böyle şekerli birşeyler ister. Bu şekerli isteği son 10 senedir yerini çikolataya bıraktı. Ama öyle herhangi bir çikolata değil. Bazen ülker çikolatalı gofret, bazen bitter, bazen king top, bazen browni... Hal böyle olunca markete yeni gelen ürünleri mutlaka bir dener, kendimce not verirdim. Uzun bir zamandır hazıra konmak yerine, kendim birşeyler yapma çabasındayım. Fakat dün hazırlıksız yakalandım. Canım çikolatalı bir şeyler istiyor, ama böyle hem yumuşak hem tatlı hem sağlıklı. Sağlıklı kısmını mantığım istiyor, canım değil ! Markette Milka'nın Lila Stars serisine yeni eklenmiş bir ürün gözüme çarptı. Üzümlü... Bu bizim çikolata kaplı fındık draje mantığının üzüme uygulanmışı. Üzüm hem de siyah, yani sağlık maddesi sağlandığından gönlüm rahat. Hemen bir tane aldım ve sevdiğim, bitmesinden korkmadığım herşeyde olduğu gibi dibini görmeden bırakmadım. Ve karşınızda yeni keşfedilmiş Milka Lila Stars-Üzümlü.


Size bitmiş paketinin de fotoğrafını göstermek isterdim, ama yine canım ister diye hemen uzaktaki bir çöp kutusuna attım. Neyseki akşam almışlarda, sabah sabah canım istemesine neden olmadı. Ama bu yazı sanki beni bir daha markete gönderecek gibi geldi.

Afiyet Olsun

Limon Çiçeği

Pazar, Aralık 17

YE Etkinliği ve Kabak

Bu ayki YE etkinliğine katılmak için perşembeden tarif karıştırmaya başladım. Ama istediğim klasik kabak tatlısı değildi. Nasıl etsem, ne yapsam diye düşünürken iki tarifi karıştırmanın fena olmayacağını keşfettim. İsimi olduğunu sanmıyorum, isim anneliği yaparsam "Turuncu Kabak Sarma" derim.

Malzemeleri :
- 500 gr un (yaklaşık 5.5 su bardağı un)
- 1 yumurta
- 1 paket yaş maya
- 1 paket vanilya
- 250 miligram süt
- 1 çay bardağı sıvı yağ
- yarım kilo dilimlenmiş veya rendelenmiş kabak
- 12 yemek kaşığı şeker
- 1 yumurta sarısı
- 1 fiske tuz

Sütü ısıtıp içerisine 8 yemek kaşığı şeker ve mayayı karıştırdım. Biraz bekledikten sonra yumurta, yağ, bir fiske tuzu ekledim. Ellere yağışmayan yumuşak bir hamur elde edecek şekilde unu ekledim ve yoğurdum. 2 saata yakın kalorifer dibinde ağzı kapalı kapta beklettim. Bu arada dilimlenmil kabakları, 4 yemek kaşığı şeker ve bir paket vanilya ile kısık ateşte pişirdim. Aslında vanilyayı pişmeye yakın ekledim. Ve kabaklar ezilince altını kapatıp soğumaya bıraktım.



Hamuru unlu tezğahta açtımi ortasına kabak karışımı ekleyerek çeşitli şekiller vererek kapattım. Üzerine de yumurta sarısını fırça yardımı ile sürdüm. Önceden ısınmış, 200 derecelik fırının önce alt sonra üst telinde toplam 30 dakika kadar pişirdim. Bir miktar hamurun içine ise kayısı marmeladı sürerek aynı işlemi yaptım. Uzun süre pişirirseniz sertleşme ihtimali var. O yüzden yüksek ısıda kısa zamanda pişirmek en doğrusu.

Tam fırındayken dayımlar annemi bırakmak için geldiler. Onlara da kısmetmiş. Biraz geç olduğu için sadece tadımlık kadar yediler.

İçerisine fındık, fıstık ve ceviz koyulabilir. Benim dişlerim bir müddet böyle sert yiyecekleri yemeye uygun olmayacak. Bu yaşımda tellerim oldu. Herkesin başına geliyor galiba, yaş kaç olursa olsun.

Güzel haftalar

Limon Çiçeği

Pazar, Aralık 10

Verimli Bir Pazar - Kurabiyeler ve Kayısılı Kek

Ankara'da yine güneşli bir haftasonu vardı. Böyle zamanlarda, erken kalkıp, peceremi sonuna kadar açmayı seviyorum. Haftasonun keyfine vardığıma karar verdiğimde mutfağa uğradım. Bu haftasonu bir diş operasyonum olduğu için pek yemek yiyemedim. Ama pazartesi çayın yanı boş olmaz değil mi ? Bende sade ve kakaolu kurabiye, tuzlu susamlı kurabiye ve kayısılı kek yaptım.
Markete indiğimde Hüner margarinin kampanyasını gördüm. İki adet alırsanız size kelebek ve kalp kurabiye kalıplarından veriyor. Bende işte şans deyip hemen aldım. Kurabiyelerim kalpli, kelebekli oldular. Birde sade ve kakaolu iki hamur hazırlayınca, biraz oynadığımı itiraf ediyorum. Fena da olmadı :))

Kurabiye malzemeleri :

-1 paket oda sıcaklığında margarin
- 1 su bardağı şeker, 1/2 su bardağı pudra şekeri
- 3 su bardağı un
- 1 paket vanilya
- 2 yemek kaşığı kakao


Magarin, pudrave toz şekeri krem kıvamına gelinceye kadar karıştırdım. Daha sonra vanilya, un ekleyerek iyice yoğurdum. Hamuru ikiye ayırıp, bir kısmına kakaoyu ekleyerek dinlenmeye bıraktım. Bir saat sonra, fırını 175 dereceye getirerek işe başladım. Yağlı kağıt serili tepsilerime kalpli, kelebekli şekilleri yerleştirdim. Kimi kalplerin üzerine çikolata parçaları, kimi kelebeklerin üzerine sade hamurdan benekler yerleştirdim. Benim için zevkli bir oyundu. Uzun zamandır hamur ile bu kadar oynamamıştım. 20. dakikada tepsileri alt-üst ettim.30-35 dakikada ise pişmişlerdi.

Sonra susamlı tuzlu kurabiyeler için kandil simidi tarifimi kullandım. Niye ise bugün hem tatlı hem tuzlu tarifler denemek istedim. Önce bunları çubuk şeklinde yapmaya çalıştım. Fakat çubukarlı susama batırmak zor olacağı için hemen fikir değiştirip dikdörtgen şekillere geçtim.


Kek tarifini şekerli vanilin üzerinden aldım.
Malzemeleri :
- 125 gr margarin
- 1 su bardağı toz şeker
- 2 yumurta
- 2 su bardağı un
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- kuru kayısı


Kuru kayısıları biraz sıcak suda beklettim ve küçük parçalara ayırdım. Şekeri ve margarini iyice karıştırdıktan sonra yumurtaları tek tek kırdım ve her kırmadan sonra iyice karıştırdım. Ayrı bir kapta un, vanilya ve kabartma tozunu karıştırdım ve ekledim. Kuru kayısıları da ekleyip yağlı kalıpa döktüm ve 40-45 dakika kadar fırında pişirdim.

Pazartesi, Aralık 4

Papaya ve Ananaslı Kurabiye

Aldığım kitaplarım kitaplığımın yemek kısmında yerini aldı. Hafta sonu 2-3 saatimi fotoğraflarını incelemek, tarifleri anlamak ve ölçüleri çevirmek ile geçirdim. Evdeki malzemeler ile hangi tarifi değiştiririm diye uzun incelemelerimden sonra Cookie Bible kitabından bir tarifi denemey karar verdim. Kurabiye tarifi ama öyle parça parça kurabiyelerden değil. Bir tepside pişiriyorsun, küçük küçük kesip soğutup servis yapıyorsun. Benim dolabımda aylardır duran papaya ve ananas kuruları vardı. Bu tarifte onları kullandım. Siz de elinizdekilere göre çevirebilirsiniz.

Malzemeler :
- 200 gram erimiş tereyağı/margarin
- ½ su bardağı pudra şekeri
- 2 ½ su bardağı un
- 1 kaşık nişasta
- 2 kaşık meyve suyu veya su
- 2 tatlı kaşığı tereyağı
- ¾ su bardağı şeker
- ½ su bardağı şurup (ben hazır aldığım maple şurup kullandım)
- 2 yumurta
- 1 paket vanilya
- 3 su bardağı kuru ananas ve papaya



Fırını 175 dereceye aldım ve tarifi yapmaya başladım.Pudra şekerini ?powered sugar? yapmak için pudra şekeri, nişasta ve meyve suyunu pürüzsüz hale gelene kadar karıştırdım. Sonra 200 gram eritilmiş tereyağı ile karıştırıp, unu ekledim. Beş dakika kadar hamuru beklettim , 1 cm kalınlığında olacak şekilde yağlanmış tepsiye serdim ve fırına verdim. 20 dakika kadar pişirdim. Üzerinin hafif kızarması gerekiyor. Bu arada, 2 tatlı kaşığı yağı eritip biraz soğumaya bıraktım. Soğumaya bırakmaz isem yumurtaları pişiriyor. Tecrübe ile sabittir. Şekeri, yumurtayı, vanilyayı ve şurubu ekledim ve homojen hale gelene kadar karıştırdım. Daha sonra kuru meyve parçalarını ekledim ve hamurun üzerine dağıtarak tekrar fırına verdim. 25-30 dakika sonra çıkardım. Küçük küçük parçalara ayırdım, soğumaları için telin üzerine aldım. Ilıkken tadına baktığımda benim çok hoşuma gitti. Soğuk halinin yorumlarını tadıcılarımdan alacağız . Artık yeni yeni tarifler ile karşınızdayım. Gelen 4-5 kitabı rağmen aklım halen alamadığım, ağır olur diye vazgeçtiğim kitaplarda.

Limon Çiçeği

Cumartesi, Kasım 25

Güzel bir sonbahar günü

Uzun zamandır Cumartesi sabahlarını evde kendime ayırmamıştım. Bugün o günlerden biri oldu. Mutfaktan bulaşık makinesinin sesi geliyor, ben bu sabah bu sesi bile sevdim. Akşam yenmiş yemek, içilmiş çay, kahve, yenmiş meyvelerin olduğunu hatırlatıyor. Bir kişilik olunca makine de dolmayacağına göre. Reklamlardaki dediği gibi: ? Evdeki huzur, zenginlik budur? Ben bu kadar iyi hissetsemde bir arkadaşım kendini o kadar iyi hissetmemiş. Şimdi Gazi hastanesinde tedavi görüyor. Bende onu ziyaret etmeye gideceğim. Düşündüm taşındım, biraz kaşındım, bizim kıza kurabiye yapmaya karar verdim. Hem ılıkken kahvenin yanında ben de bir kaç tane atıştırırım Söz kahve olunca doğru Sibel?in sayfasına gittim. Oradan zencefilli kurabiye tarifini aldım. Şimdi de kahvemin yanında yiyorum. Biraz daha şeker oranını artırabilirsiniz. Ben böyle sevdim ama daha tatlı sevenler olabilir. Arkadaşıma öyle kuru kabın içine koymak istemedim. Evde olan ıncık, boncukları toplayıp bir de kutu hazırladım. Bu yılın favori rengim, yeşil. Yanında da Philadelpia?dan getirdiğim yaseminli yeşil çaydan götüreceğim. Yine herşey yeşil. Umarım en kısa zamanda iyileşir ve beraber yeni kurabiyeler yaparız.



Ankara?da olanlara güzel güneşli bir günün haberini vereyim. Sonbaharda yürümek, kuru yaprakları savurmak, el verirse üzerinde yatmak ve yuvarlanmak için ideal bir gün.

Güzel haftasonları herkese.

Limon Çiçeği

Salı, Kasım 21

Güzel bir haber Bursa'dan

Haftasonu şehir dışındaydım. Bu sefer Bursa'da. Gezmeye değil, dart turnuvasına gittim. Tunuvadan dolayı pek fazla bir yer görmedim, gezmedim. Kestane şekeri bile alamadım. Herşey ucu ucuna yetişti. Kestane şekeri getiremesemde, elim boş gelmedim. Yine bir üçüncülükle geldim. İşte ilk dört büyük bayanlar :))



Haberin devamını darttr'den okuyabilirsiniz.

Dün sadece dinlenebildim. Bugün kendime akşam çayın yanına güzel bir kek yapmak istiyorum. Çayın yanında ılık bir kek dilimi...

Limon Çiçeği

Pazartesi, Kasım 13

Rötarlı Doğum Günü

Cumartesi akşamı arkadaşlarımla beraber rötarlı da olsa doğum günümü kutladık. 11 kasım Deniz'in doğum günü olunca, çifte kavrulmuş oldu. Dart arkadaşlarım ile 6 Kasım da kutlamıştık. Süpriz olduğu için fotoğraf makinam yanımda yoktu, pastanın fotoğrafını çekemedim. Zaten franbuazlıydı, yani favorim değil :))

Gelelim bizim tariflere. Kremalı,mantarlı,tavuklu makarna o kadar güzel olmuştu ki, fotoğraflarını çekmeden mideye indirdim. Tatlılardan ise elmalı-armutlu tart eski mürdüm erikli tarifimin aynısı.



Doğum günü pastası için ise Dr. Oekter'ın kakaolu keki ile muzları ve kakaolu krem şantiyi karıştırdım. Biraz da muz süslemesi yaptım. Bence çok güzel olmuştu.



Kurabiyeler ise Neslihan'dan. Ondan tarifi alır almak yayınlayacağım.



Mutfağa uğramadan gelen Pınar ise Mado'dan dondurma getirmiş. Tabi elim boş gitmesem demiş, keşke kendi birşeyler yapsaydı ama yine de çok ince bir düşünceydi. Canımmm...Gelen, gelemeyen herkese teşekürler. Nasıl olsa bu yaşımda bol bol beraber olacağız.

Limon Çiçeği

Pazartesi, Kasım 6

Doğum Günü - Pasta Seçimi

Yarın benim doğum günüm. Kendime bir tane pasta yapmayı düşünüyorum. Halen pasta tarifi bulamıyorum. Pastacının, Evren'in, BizimPastanenin ... çok güzel pastaları var ama ben "işte benim pastam !" diyemedim. Umarım yarına kadar birini seçerim ve yarın akşam pişirme sanşım olur.

Kendime süpriz bir doğum günü hediyesi de verdim :)) Günlüğümün bugün ki konusu...

Pazar günü Ankara Dart Topluluğu'nın düzenlediği ADT Pirates Dart Turnuvası vardı. Malum 2 yıldan daha fazla dart oynayan birisi için bu turnuvalar gayet önemlidir. Ne de olsa puanları toplayıp milli takıma seçilmeye yarıyor. Neyse ben bu sıralamada bayağı gerilere düşmüştüm. Ne kadar antreman yapsamda, psikolojik gerilim, yenme-yenilme düşüncesi performansımı ciddi etkiliyordu.

Uzun tatilin dönüşü, antreman yapılmamış onca günden sonra bir gayret turnuvaya katıldım. Gerçekten kasmadan, nolursa olsun diyerek oynanan oyundan daha zevklisi yokmuş. Ve sonuç beklenenden daha iyi. Bayanlarda 4. oldum. Gerçi bana 4. değil, 3.lerden birisin demişlerdi. Ve işte haberlerin devamı



Daha bol bol turnuva haberi ileteceğim size.

Sağlıkla

Limon Çiçeği

Cumartesi, Kasım 4

Manhattan - Ghenet, Where Angles Eat

Gezi yazılarıma devam ediyorum. Murat'ın (ablamın eşi, arkadaşım ama kesinlikle eniştem değil!) önerisi üzerine Etiyopya yemeklerini denemek için Manhanttan bölgesinden bulunan iki restorandan bana daha yakın olan Ghenet'e gidiyorum. O kadar farklı baharat, sebze ve tatlardan sonra bakalım karşıma ne çıkacak. Referansım sağlam. Telefon edip, "Ne yenir ?" diye sordum. Biraz konuşmanın sonunda, ortaya karışık istememde karar kıldık.

İçeri girdiğimde saat öğleden sonra 3 falandı. Her yer kırmızıya boyanmış, ahşap masa ve sandalyeler, duvarlarda Etiyopya'dan gelmiş hissi veren bazı resimler ile aile büyüklerinin fotoğrafları vardı. İçeride tütsi kokusuna benzer zaman zaman daha baskın olan bir koku vardı. İki masada müşteri vardı. Menü bana geldiğinde ise küçük bir gülümseme yüzüme yapıştı. Ghenet- Where angels eat ?

Önce ılık ıslak elbezi geldi. Bir güzel elimizi temizledik, Mersin'den bir esinti hissettim bu elbezi ile. Menüden ise ortaya karışık istedim. Bunun için kuzu, biftek ve tavuk seçenekleri mevcut. Benimkisi biftekli Ghenet Combiantion. Tabağım görünüşü aşağıdaki şekilde. O en altta serili olan, hafif mayalı mısır unundan ince olarak yapılmış olanı aslında ekmek. Onun gibi beş-altı tane daha masaya ayrı bir tabakta geldi. Bu arada çatal, bıçak ve kaşık yok. Ellerin ile yemek gerekiyor. Tabi bizde uyduk. Benim için çok zor olmadı, hatta bir ara parmaklarımı yalarken bile buldum kendimi. Bu ekmeklere "Injera" deniliyor ve "Teff" denilen hamurdan (sanırım) yapılıyor.

Gelelim yemeğimize, soğan soslu küçük küçük doğranmış biftek yanında 4 adet garnetür bulunuyor. Bunlardan bir tanesi nohut püresi gibi birşeyler. Ezilmiş siyah fasulye veya barbunya. Diğerleri ise benim vejeteryan tabaklardan seçtiğim iki tane seçenek. Bunlar: misir vett (misir puresi) ve atlelt wett (lahana, patates ve havuç karışımı bir yemek). Diğer seçeneklerim ise aterkek vett, altcho vett ...




İçerisinde benim bilmediğim veya bildiğim ama yemeğe koymadığımız bir baharat yoktu. Hatta nohut püresi bizim (veya her kiminse :) humusa çok benziyordu. Burada bütün yemekler soğan sosu ve kuruturlmuş biber püresi içerisinde pişiriliyormuş. Tatlar çok tanıdıkdı.

Üzerinde kahvenin memleketi olan Etiyopya'dan bir kahve içmek istedim. Fakat önerdikleri 'Abajefar's Coffee' içerisinde bir miktarda taze yağ olduğunu öğrenince vazgeçip daha klasik Etiyopya kahvesi aldım. Bizim kahve fincanlarının sapsız olanında, yoğun, acı bir kahve geldi. İçerisinde de çok ince tarçın çubuğu. Tarçın çubuğunu içerisinde şöyle bir gezdirmeniz bile kahvenin tadını değiştiriyor.



Buradan tekrar teşekür ediyorum. Ellerinize sağlık, çok güzel olmuş herşey.

Gitmek isteyenler olur diye adresi: 284 Mulberry Street, Newyork.

Limon Çiçeği

Çarşamba, Kasım 1

Philadelpia - Cheese Steak

Uzun bir aradan sonra tekrar yazma şansım oluyor. Aslında çoğu zaman internet erişimim vardı, ama yazmak için biraz dinlenmek ve toparlamak gerekiyor. Bol bol biriktirdiğim malzemeleri aktaracağım. Yaptıklarımı, yediklerimi ve diğer detayları işte.

Texas'dan sonra Amerika macerası kuzeyde devam etti. Üç günlük Philadelpia gezisi yapma şansım oldu. İnsanın arkadaşları orada olunca daha rahat, daha güvenli hissediyor kendisini. Çok fazla büyük olmamasından dolayı üç gün yetti. Ve meşhur Cheese-Steak'lerinin tadına bakma fırsatım oldu. Çok daha iyi yapan bir yer varmış ama ben şehirde bulduğum ve nispeten kalabalık olan Steve's Cheesesteak'de denedim.



Bizim dönerin üzerine kaşar eklendiğini düşünün sadece ve sıcak ekmekde veriyorlar. Ben önce sade sade tadına baktım, sonra biraz kara biber ve kırmızı biber ile denedim. Tabi baharatlı olanı daha güzeldi. Tadı hiç yabancı bir tat değil. Bizim dönere çok benziyor. Ama oraya kadar gitmişken yememezlik olmaz tabi.

Sonra beni oralarda çok bilinen bir Belçika restoranına götürdüler. Yemek sırasında hem kalabalık, hem yorgun hem de çok konuştuğum için fotoğraf çekmeyi unuttum ama internetten sayfasının adresini buldum. Monk's
Burada midyelerinin süper olduğunu söylediler. Midyeleri bir tencerenin içine koyup getiriyorlar, midye dolma gibi geliyor ama içini açınca sadece midye ve istediğin garnetür ne ise ol geliyor. Ben sarımsak yemediğim için ve diğer çeşitlerde ağırlıklı olduğu için sebzeli olanının aldım. Sarımsak yemiyorsanız çok tadı olmuyor. Yanında gelen sosda sarımsaklı. Hal böyle olunca aç kalmadım ama parmaklarımı da yemedim. Yine de farklı bir tat oldu benim için. Ama belçika birasına diyecek yoktu, Chimay Triple, denemenizi tavsiye ederim.

Sağolsunlar orada benimle çok ilgilendiler. Nergis ve Yenny'e buradan tekrar teşekürler. Kısacık olsa da görüşme şansım olan Perit ve Müge'ye de tabi ki.



Old City olarak geçen şehrin eski bölgelerinden hoşuma giden bir evin fotoğrafını da eklemek istiyorum. Amerika gezisi hakkında günlüğümde daha fazla yazı bulabilirsiniz. Günlüğüme de beklerim.

Limon Çiçeği

Salı, Ekim 3

Çikolatalı Makaron

Acı badem kurabiyesi oldum olası favorilerim arasındaydı. Yıllar önce bir zaman denediğimi de hatırlıyorum ama ya yumurtayı yeterince karıştırmadığımdan ya bademleri yeteri kadar ezmediğimden pek pastaneden aldıklarıma benzememişti. Şimdi bir taraftan denesem mi diye düşünüyor bir taraftan badem yerine fındık nasıl olur acaba diyordum. Bizim pastane yardımıma koştu. Makaron. Aradığım tarif buydu. Hem fıstıklısı, hem fındıklısı, hem çikolatalısı ... Kolları sıvadım ve başladım. Kullanmaktan çok hoşlanmadığım veya nasıl kullanacağımı tam anlamadığım süt kremasını kullanmak bugüne nasip oldu. Yapılış süresi kısa olsada bekleme ve bekletme süresi biraz uzun süper kurabiyeler. Tamam tamam makaronlar.

Malzemeler :
Makaron için :
- 100 gr pudra şekeri
- 50 gr fındık ( veya fıstık, badem), un haline getirilecek veya getirilmiş
- 3 yemek kaşığı kakao
- 5 yemek kaşığı şeker
- 2 yumurta akı

Ara malzemesi için :
- 1 süt kreması
- 100 gr çikolata
- 2 yemek kaşığı oda sıcaklığında tereyağ
- yarım paket petibör bisküvi

Önce kremasını yapmam söylendiği için işe oradan başladım. Süt kremasını bir kapta ısıtıyoruz, altını kapatıp daha sonra küçük parçalara ayrılmış çikolataları ekleyip pürüzsüz olana kadar karıştırıyoruz. Ardından tereyağını ekleyip onunda içinde kaybolacak şekilde karıştırıyoruz. Ben soğumaya bıraktım. Krema kıvamına gelmeyince bisküvileri ufalayarak ekledim ve buzdolabına dinlenmeye aldım.

Yumurta aklarını 3 dk kadar orta hızda çırptım ve bezeden alışık olduğum o sönmeyen kar tepeciklerinden yaptım. Karıştırmaya devam ederek 5 yemek kaşığı şekeri azar azar ekleyerek karıştırdım. Kakao + pudra şekeri + fındık unu malzemlerini tek renk olana kadar karıştırdım. Malzemleyi yavaş yavaş ekledim ve hızlıca karıştırdım. Önemli olan köpüğü söndürmeden tek renk hamur elde etmek.



Sıkma torbanız var ise onu kullanabilirsiniz. Benim gibi yok ise tatlı kaşığı yetecektir. Yağlı kağıda aralıklarla 3 cmlik toplar bıraktım. Bu toplar daha sonra kendilerini bıraktılar ve fotoğraflarda göreceğiniz şekile girdiler. Bu malzemeler ile ben 22 adet parça yapabildim. Siz daha küçük neredeyse birer lokmalık deneyebilirsiniz. Ben gelecek sefere öyle yapacağım. Ve 1 saatlik uzun bekleyişe giriyorsunuz. Daha sonra 175 derecelik önceden ısıtılmış fırında 12 dk kadar orta telde pişiriyorsunuz. Ve çıkartınca tepsiden hemen çıkarıp soğumasını bekliyorsunuz. Daha sonra arasına kremayı yerleştirip ikişerli olarak birleştiriyorsunuz. Bir gece buzdolabında bekledikten sonra ise tadına doyum olmuyor. Hele bir de takım arkadaşlarınıza götürürseniz, süper mutlu oluyorlar. Böylece geçen hafta az geldi, yarım geldi durumlarına maruz kalmadan tek tek ikram ediyorsunuz. Ben kahve ile sabah denedim, valla süperdi ama krema tadı çok alışabildiğim bir durum değil.
Afiyet olsun

Limon Çiçeği

Salı, Eylül 26

Mürdüm Erikli Tart

Sibel'den görüp hemen yaptım :) Bence onun ki kadar güzel oldu. Ilık servis çok daha güzel oluyor, en baştan söylemek istedim. Annemin arkadaşları ben pişirirken bizdelerdi. Haliyle ilk tatmak onlara nasip oldu ve pek beğendiler. Tabi takım arkadaşlarım buna biraz alındı ama yapacak birşey yokyu valla :). Tarife gelince Sibel'in hemen hemen dediklerinin aynısını yaptım. Sadece yuva diye bir markanın instant mayasını kullandım. Bu benim ilk mayalı tarif denememdi. Bence tart için başarılı bir hamur.

Malzemeleri :
Hamur:
- 2.5 su bardağı un
- bir paket instant maya
- 1/2 çay bardağı toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 tutam tuz
- 1 adet yumurta
- 50 gr tereyağ
- 1 çay bardağı ılık süt

Üst malzemesi:
- 10 adet yıkanmış dilimlenmiş mürdüm eriği ( hani şu mor olanlarından :)
- 1 çay bardağı şeker
- 1 çay kaşığı tarçın
- 1 çay bardağı iri parçalanmış ceviz



Un ve mayayı karıştırıyoruz, üzerine şeker + vanilya + tuz + yumurta + tereyağ + ılık süt koyup hamur elde ediyoruz. Hamur dediysem biraz cıvık bir şey oluyor, elinize falan yapışıyor. Hamuru üzerine bir bez sararak 30 dk kadar dinlenmeye bırakıyoruz. Bu arada üzeri için olan erikleri ve şekeri 10 dk kadar kısık ateşte pişiriyoruz. Pişirme işlemi bittikten sonra tarçın ve cevizleri atıp karıştırıyoruz.
Soğumaya bırakıyoruz. Hamurumuzu genişçe bir tepsiye yağlayarak seriyoruz, hamur elinize yapışınca Sibel'in tavsiyesini uygulayıp elimizi biraz ıslatıyoruz, hoooppp çözüm oluveriyor. Üzerine karışımı döküp, önceden 10-15 dk kadar 180 derecede ısıtılmış fırına veriyoruz. Benim ğişirmem 40 dk kadar oldu, siz yine de 30 dakikadan sonra kontrole başlayın.

Dün erkek egemen bir arkadaş grubum olduğunu fark ettim. Bayanlar ilk olarak çayın yanına ne yapsak diye düşünürken veya ana yemeğe özen gösterirken, arkadaşlarım senin siteye giriyoruz lakin bizim yapacağımızdan fazlası var. Sen bize meze tarifi ver diye tavsiye de bulundular. Bende onlara bayram sonrasında güzel meze sofrası hazırlamaya söz verdim. Bu konuda da hafif hafifi ısınmalara başlayalım bakalım.

Limon Çiçeği

Pazartesi, Eylül 25

Hayırlı Ramazanlar

Herkese selam,
Öncelikle Ramazan'ın hayırlara vesile olmasını dilerim. Daha çok tanıdıklarınızla, akrabalarınızla, arkadaşlarınızla zaman geçirdiğiniz güzel sofralar paylaştığınız ve en çok da kendizi dinleyeceğiniz bir ay olur umarım.

Geçen hafta pek nadir olan sadece kendim için kalktım ve kek yaptım. Kek malzemeleri için markete giderken Dr. Oekter amcamın bizim için hazırladığı bol kakaolu kek karışımından da aldım. Fena olmadı, olmasına da sıcakken şekeri biraz az geldi bana. Ama dinlendikçe ve üzerinden iki gün geçince pek güzel oldu.



Bunun ile beraber perşembe günü pazarda mürdüm eriklerini görünce Sibel'e uğradığımda gördüğüm tartı demeye karar verdim. Benim tart tariflerimden bir hayli farklı. İçerisine instant maya kullanıyor. Hamurun çatal ile kolay parçalanmasını sağladığı gibi ağızda da hemen dağılan yumuşak bir hamur oluyor. Malum Ramazan gelince 5 çayları hikaye oldu. Ben de pazartesi akşamları dart oynadığım ve gelecek ay başlayacak lige ısınan takımıma götürmeye karar verdim. Tabi bu yazıyı okuyunca biraz hüsrana uğrayacaklar, kendilerine yapmamışım gibi hissedecekler ama pazartesi akşamına kaar iş arkadaşlarım el koyuyor ve onlara götüremiyordurm :)))

İşte takımımız : LEGOLAS ++



Tarifi ve fotoğrafları ise yarın aktarabileceğim ancak.

Limon Çiçeği

Pazartesi, Eylül 18

Çikolata Parçalı Fındıklı Kek

Haftasonu yeme açısından yoğun oldu. Fakat ben kahvaltı sofralarını ve yemeklerin fotoğraflarını çekmeden hepsini yedim. Haliyle size sadece anlatmak kaldı.

Haftasonu keyfi yaparken yemek bloglarına dair bir sayfalık haberi görünce nasıl heyecanlandım anlartamam. El ele gezdiğimiz bir çok kişiden bahsetmişler, çok mutlu oldum. Hele ki fınduklutarifler.blogspot.com hedefine ulaşması için bu haber çok güzel olmuş. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

Pazar ritueli olarak ne yapsam derken aklıma uzun zamandır kek yapmadığım, yarın sabah kahvaltısında bir dilim kekin fena gitmeyeceğine karar verip. Evde bulunan damla çikolata ve fındıklarla bir kek çırptım. Tadı sabah bana kahve ile güzel geldi. Bakalım yorumlar nasıl olacak. Gelelim tarifine :

Malzemeler:
- 3 yumurta
- 1 su bardağı şeker
- yarım su bardağı sıvı yağ
- yarım su bardağı süt
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağı kırılmış fındık
- yarım su bardağı damla çikolata
- bir paket vanilya
- bir paket kabartma tozu



Yumurta ve şekerleri yoğurt kıvamına gelinceye kadar çırpıp içine sıvıyağ ve sütü yavaş yavaş ve çırpmaya devam ederek ekledim. Daha sonra unu, fındıkları, kabartma tozu, vanilyayı ekledim. Hatice'nin bir tarifinde dikkatimi çeken damla çikolataları unlayarak ekleme işini denedim. Sanırım damlaların dağılmaması için. 175 derecelik fırında 40 dk kadar pişirdim.

Sabahda fotoğraflarını çekerek, kahvemin yanında afiyetle yedim. Malum evde böyle kilo unsurlarını bırakmıyoruz, hoooppp işe getiriyoruz.

Afiyet olsun

Herkese güzel güzel haftalar

Limon Çiçeği

Pazar, Eylül 10

Fındıklı Flan veya Krem Karamel

Merhaba,
Blogumu takip eden herkes bilir. Benim bir ablam var, biricik. Kendisi Amerika'da doktorasını yapıyor. Arada mesafe olsada biz halen birbirimize çok yakınız. Kendisi fındıklı tariflerden haberdar ve oralardan kendi tarifini gönderdi. Bana da yapmak, tarifi ve fotoğrafları sizinle paylaşmak kaldı. İşte Selma İkiz Maga'nın tarifi:

Gönderdiğim tarif krem caramel - meksidaki adiyla flan
Malzemeleri :
- 1/3 bardak şeker
- 3 çırpılmış yumurta
- 1 bardak süt (aslinda 2-3 kaşık daha fazla da olabilir), 1.3 olarak kullandım,Limon Çiçeği
-1 caykaşığı vanilla (ben bunsuz daha cok seviyorum aslında), ben kullandım, Limon Çiçeği

Karamel için :
- 1/3 bardak şeker
- 1/4 bardak fındık



Fındıları döv (ağlamalarını umursama), orta hararetli ateşte, tavada bir
miktar kavur (ne kadar kavrulmuş olacagi sana bağlı), fındıklar kavrulduktan sonra şekeri ekle.

Şeker erimeye başlayınca tavayı hafif hafif sallayarak karamel kıvamına gelmesini bekle. Bu karışımı 15-20 cmlik bir düz kabın içine dök, sallayarak karamel ve
fındıkların tüm tabana yayılmasını sağla.(ben küçük kaselere koymayı tercih ettim, Limon Çiçeği)Şeker ve yumurtaları yavaş yavaş çırp (çok köpüklenmesi iyi değil),şeker eridikten sonra sütü ekle ve yavaşça karıştır.

Karışımı, karamel olan tepsi-kaba dök.

Derince bir fırın tepsisine tatlı kabını koy. Tepsinin icine 1-2 parmak
kadar su dök. 190-200 derecelik firinda 20-25 dk. pişir. Soğuduktan sonra, kenarlarini islak bir bıçakla tepsiden ayır, başka bir tabağa ters çevir.

Taaa daaa taa daaa fındıklı flan - krem karamel
Afiyet Olsun

Selma



Bende aynen böyle yaptım ve çok güzel oldu. Yalnız fındıkları kavururken dikkat. Fazla kavrulunca yanık tadı gelebiliyor.

Limon Çiçeği

Her hakkı bloglararası fındık projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.

Cumartesi, Eylül 9

Fındıklı Çikolatalı Bisküvi

Fındıklı tariflere bir yenisi eklemek için bir zamandır çalışıyorum. Sonra daha önce denediğim bisküvileri fındıklı ve çikolata parçacıklı yapmaya karar verdim. Marketlerde gördüğüm ama neye kullanacağımdan emin olmadığım çikolata parçacıklarını da almak için iyi bir bahanem oldu. Siz onlardan almak yerine donmuş çikolatayıda parçalayabilirsiniz. Herkes çok güzel olduğunu söyledi. Bana sorarsanız, enfesti.

Malzemeleri:
- 80 gr margarin ( ilk denememde 100gr kullandım biraz yağlı geldi)
- 1 su bardağı un
- 1 yurmurta sarısı
- 1/2 su bardağı şeker ( çikolata parçaları olduğu için az koydum)
- 4-5 kaşık kırılmış fındık
- yarım çay bardağı çikolata parçaları



Margarin ve şekeri, şeker taneleri görünmeyene kadar karıştırdım. Üzerine yumurta sarısını ekledim ve iyice karıştırdım. Unu ve fındıkları ekleyerek hamur elde ettim. Hamur dediğime bakmayın, biraz yumuşak bir hamur. Sonra çikolata parçalarını da ekleyerek dikdörtgen şeklini vererek streçe sardım ve buzluğa attım. En az 2 saat beklemesi gerekiyor. Ben bir gece beklettim. Fırını 175 dereceye getirdim.Yağlı kağıda yarım santimetrelik keserek dizdim. Fırında 20-25 dk kadar pişirdim. Ben iki tepsi pişirdiğim için 20. dakikada alt üst yaptım ve üzeri pempeleşince çıkardım. Izgaraya dizerek soğumasını bekledim. Sonra da maviş bisküvi kutularıma koyup işe götürdüm. İlk bisküviyi saat 10:30 gibi kahve ile yedim. Başarılı bir çalışma olmuştu, sevindim.

Limon Çiçeği

Her hakkı bloglararası fındık projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.

Cuma, Eylül 1

Findik Kitabı Çıkıyor ....

Başlığında anlattığı gibi fındıklı tarifler için hazırlanacak kitap için blog oluşturuldu. Gönderilen tarifleri sayfaya ekliyorlar ve sonunda toplarlanıp fındıklı tarifler kitabı çıkacak. Bu haftasonu da fındıklı tariflere devam etmek gerek.Daha güzel tarifler, daha orijinal fikirler arayışı içerisindeyim. Önerilerinizi yorumlar aracılığı ile beklerim .

Duvardan atlasana,
Patates toplasana,
Fındık kitabı çıkıyor,
Öneri yollasana :))

Anlayacağınız üzere hem kitap haberi hem de cuma sevinci birleşti.

Fındık Ağacının Komşusu Limon Çiçeği

finduklutarfiler.blogspot.com

Perşembe, Ağustos 31

Finduk Mereng (2)

Geçen başarısız ile sonuçlanan denemeden sonra bu sefer başardım. Finduk etkinliğini kitaplaştırmak için o kadar uğraşıldı ki. Ben sadece bir tarif ekleyebileceğim için biraz kötü hissettim. Olsun çorbada tuzum olur umarım.

Malzemeler (10-12 parça):
- 2 yumurta akı
- 1 çay bardağı şeker
- bir çay bardağı fındık
- bir çay kaşığı tarçın
- rendelenmiş yarım limon kabuğu



Fındıklarımız kabuk ise sıcak suda biraz bekletip kabuklarını soyarız. Daha sonra kavrulan fındıkları un haline gelene kadar ezeriz. Eleyerek merenge katılacak şekle getiririz.Yumurta aklarını cam veya porselen bir kasede mikser yardımı ile kar haline gelene kadar çırpılır. Daha sonra şeker bir kaşık yardımı ile azar azar atılarak karıştırılmaya devam edilir. Burada köpüğün sönmemesi için şekerin az az eklenmesi gerekmektedir.Aynı işlemi toz haline gelmiş fındık içinde yaparız.En sonra olarak tarçın ve limon kabuğu eklenir ve karıştırılır.



Fırını 175 dereceye getirip 10 dk beklenir.Yağlı kağıt serilmiş tepsi üzerine kaşık yardımı ile parçalara ayırarak dökülür.
Kızgın fırında 25 dk pişirilir. Pişen merengleri yağlı kağıdı ile beraber sıcak olmayan bir tepsi, tabak içine alınır ve 20 dk kadar soğuması beklenir. İsteğe göre soğuduktan sonra çikolata sosuna batırılırak kurutulur.



ÖNEMLİ NOT:Her hakkı bloglararası fındık projesine aittir. Bu yazımla ilgili hiçbir maddi talebim olmayacaktır.

Pazartesi, Ağustos 28

Şeftalili Şarlot

Her yerde olmayan birşey denesem dedim, içine şöyle şeftali koysam dedim. Dedim ve başladım gezinmeye. Her zaman ki gibi şanslıydım yine çok gezinmeden Zinnur'un mutfağına geldim. Bir baktım o ne güzel pasta. Daha derinlere inince bunun adının çilekli şarlot olduğunu öğrendim. Şarlot (Charlotte) hanımı ararken Dilek ile karşılaştım. İkisine de tarifleri için teşekür ederim. Ama benim şarlotum şeftalili ...



Malzemleri:
Pandispanya:
- 5 yumurta
- 5 kahve fincanı şeker
- 5 kahve fincanı un
- yarım paket kabartma tozu
Arasına sürmek için : şeftali marmeladı ve çilek marmeladı (kırmızı olmasını istediğim için çilek seçtim)

kreması için :
- 125 gr tereyağ
- 750 mlt süt
- 2 yumurta
- 4 yemek kaşığı şeker
- 3 yemek kaşığı un
- bir paket vanilya
- küçük küçük doğranmış şeftali parçaları
- parçalanmış fındık



5 yumurta ve şekeri köpük köpük olana kadar mikser yardımı ile karıştırdım. Bunun için yumurta sarıları ile şekeri bir kapta karıştırıp, beyazları diğer kapta karıştırmak ve daha sonra bunları yavaş yavaş birbirine eklemek gibi alternatif bir yolda var.Daha sonra içerisine unu ve kabarmta tozunu ekledim. Yağlı kağıt serilmiş iki tepsiye paylaştırdım. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 10-15 dk pişirdim.
Hamuru dinlendirmeden sardığım için biraz söndü. Size tavsiyem biraz dinlendirin. Pişen hamuru bir havlu yardımı ile yağlı kağıtlı olarak rulo yaptım ve dinlendirmeye bıraktım.

Dinlenen ruloları açıp, içerisine şeftali marmeladı sürerek tekrar sardım ve buzdolabına beklemeye bıraktım.

Vanilya hariç krema malzemelerini bir kaba boşaltıp, kısık ateşte muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirdim. Daha sonra şeftali parçalarını ve vanilyayı ekleyerek karıştırmaya devam ettim. Soğumaya bıraktım.

Bu sırada buzdolabında dinlenen rulolaru 1 cm aralıklar ile kestim. Geniş ve derin salata kabımı streç film ile kapladım. Üzerine parçaları sıkıştıra tepiştire dizdim. Kremadan içine bir parmak kalana kadar doldurdum ve rulo parçalarını dizdim.Buzdolabında sabaha kadar beklemeye bıraktım. Sabah ters çevirerek streç filmi aldım ve beş çayına hazır hale geldi.



Hazır pandispanya ile çok daha güzel şekil oluyor veya benim gibi daha pandispanya dilinden henüz anlamıyorsanız böyle oluyor.

Farklı, kabul etmek gerekir ki biraz uğraşturucu pasta oldu. Umarım tadı da güzel olmuştur.

Limon Çiçeği

Salı, Ağustos 22

Şeftalili Bezeli Pasta

Mine hanımın geçen haftalarda yaptığı frenk üzümlü bezeli pastayı biraz değiştirip şeftalili bezeli pasta yaptım. Ne zamandır pasta yapmadığımı fark ettim. Frenk üzümü yerine şeftali parçaları koydum. 26 cmlik kek kalıbı biraz küçük geldi bende. Tabi biz bunu yerken farkettik.


Malzemeleri :
- 100 gr yumuşak margarin
- 100 gr şeker (1 su bardağı civarı)
- bir paket şekerli vanilya
- bir paket kabartma tozu
- 2 yumurta
- bir fiske tuz
- 325 gr un (3.3 su bardağı)
- 3 adet şeftali soyulup dilimlenmiş
- beze için : 2 yumurta akı ve 80 gr şeker (0.7 su bardağı).



Margarin ile şekeri mikser yardımı ile karıştırdım. Üœzerine yumurtaları birer birer kırdım .Daha sonra vanilya, kabartma tozu, tuz ve unu ekleyerek hamur elde ettim. Fırını 180 dereceye getirdim. Bu arada kelepçeli kek kalıbının tabanına yağlı kağıt koydum, isteğe göre tabanda yağlanabilir tabiki. Hamuru kalıba yerleştirdikten sonra üzerine ince ince dilimlenmiş şeftalileri serdim ve 45 dakika kadar orta telde pişirdim. Daha sonra yumurta aklarını kar haline getirdim, şekeri azar azar ekleyerek köpüğü söndürmeden çırpmaya devam ettim. Suları çekilmiş şeftalilerin üzerine serdim. Bu arada fırını 225 dereceye getirip, alt telde pişirilmesi öneriliyordu aynen yaptım. Tam fırına yerleştirdim aklıma yeni kırdığım taze fındıklar geldi. Hızla 180 derece dönüp üzerine fındıkları serpiştirdim . 5-10 dakika piştikten sonra, beze pembeden kahverengine geçmeye başladığı yerde çıkardım . Soğumaya bıraktım . Bütün gece acaba bezeler söner mi diye düşündüm . Ne de olsa az ısıda çok pişirmedim , bezelerin içi kurumadı . Neyse bir şey olmadı. Bütün gün de buzdolabında kaldı. Yine birşey olmadı. Zaten saat beşten sonrada sönecek birşey kalmamıştı .
Amma velakin, hamuru kalın oldu. Daha geniş tepsiye yaysam daha güzel bir tat elde edebilirmişim.

Limon Çiçeği

Pazartesi, Ağustos 21

Kandil Simiti

Sabah kalkınca, hamarat bir gün olacak dedim kendime. Gerçekten de öyle oldu . Aşkam yemeğinde annem balık yaptı, ben de bu arada kandil simidi. Simit dediğime bakmayın komşulara dağıtacağımız için dikdörtgenler şeklinde yaptım. Annemin söylediğine göre çıtır çıtır olmasını istediğimiz hamur işlerinde sirke vazgeçilmezmiş. Ben de böylece öğrenmiş oldum.

Malzemeleri :
- 1 paket yumuşak margarin
- 2 adet yumurta sarısı
- 1 paket kabartma tozu
- 2 yemek kaşığı sirke
- 3 yemek kaşığı şeker
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı mahlep
- aldığı kadar un
- Üzeri için yumurta akı ve susam



Bütün malzemeleri yoğurup, rulo şekline getirdim. Onları dikdörtgen şeklinde keserek yumurta akına batırıp susamladım. Yağlı kağıtta toplam 30 -35 dk pişirdim ama 20sk sonra tepsilerin yerini değiştirdim. Yukarıdaki yanma eğilimi ile aşağıdaki beyaz kalma durumundaydı. Sonra mis gibi kokan kandil simitlerim oldu.
Yukarıdaki malzemeler ile 40-45 adet kandil simidi yaptım.
Şimdilik kimseden yorum gelmedi ama, karşılaşmak için bir kaç güne ihtiyacım var.

Herkesin kandili kutlu ve duaları kabul olsun

Limon Çiçeği

Pazartesi, Ağustos 14

YE#13 - SALATA : KARPUZ SALATASI

Yaz sezonunda meyvelerin çokluğu karpuz tüketimine ağustosta başlamama sebep oldu. Şimdi evde iki kişiyiz ve o kocaman karpuzları bitirmek pek mümkün olmuyor. Küçük olunca da her zaman renk-tad-koku dengesini sağlayamıyoruz. Karpuz ve beyaz peynir ise asla vazgeçemeyeceklerim arasında. YE#13 etkinliği için ise bu iki tadı birleştirmeye çok önce karar vermiştim.the-beach-house.com adresindeki tarifi biraz değiştirerek, elimizdeki malzemeleri kullanarak yaz salatası yaptım. Yemekcini evsahipliğin için şimdiden teşekürler.



Malzemeler:
- yeşillik (ben roka, nane ve maydonoz kullandım. İsteğe bağlı olarak mor kıvırcık , kıvırcık, reyhan, feslegen, yeşil soğan konulabilir)
- kırmızı biber (salçalık olanlardan)
- tarifte mor soğan diyordu, fakat ben salata soğandan pek hoşlanmadığım için koymadım
- beyaz peynir (ben antep peyniri aldım, sert olması açısından küçük parçalara bölme şansım oldu)
- Çekirdekleri ayıklanmış ve küp küp doğranmış karpuz
- süslemek için üçgen kesilmiş dilimler
- tuz, karabiber
- zeytinyağı




Yeşillik, biber, soğan ve küçük küçük doğranmış peyniri karıştırarak yağ ve baharatlar eklenir. Daha sonra küp karpuzlar eklenerek harmanlanır. Üçgen kesilmiş dilimlerle süslenir. Bir dilim ekmek ile beraber afiyetle yenir. Yedim :))

Karpuz bir miktar dolapta kalırsa salata soğuk oluyor ve yaz günler için ideal hale geliyor.

Limon Çiçeği

Finduk - Merenge

Merhaba,
Yine dillere destan sıcak bir haftasonu atlattık. Haftasonu değil internete bakmak, tarif aramak, parmağımıbile kıpırdatmadım . Oturduğum yerden akşam serinliğinde ne yapsam diye baktım, yemek kitapları sağolsun.Bademli merenge tarifini düzenleyip, fındık tüketimini desteklemek için fındıklı yapmaya karar verdim. Tarifi badem yerine fındık kullanarak aynen denedim. Elde ettiğim yoğunluk şekil yermeye müsait değildi, malesef :(

Ben "0" yapıyorum, o birleşip yuvarlak oluşturuyor, ben yuvarlak yapıyorum yandaki o ile gidip birleşiyor. Bende 6 adet küçük tart kaplarına koydum. Bu seferde altları tam pişmedi. Ters çevirip fırına tekrar sürdüğümden 2dk sonra yanık kokuları geldi. Vessellam ben merenge yapamadım. Bugün internete girip mereng/e tarifine baktığımda bunun italyan bezesi (mereng) olduğunu öğrendim. Aslında fındıklı beze yapmaya çalışıyormuşum yani.

Gelelim denediğim ama başaramadığım tarife :
Malzemeler (BAŞARISIZ):
- 3 yumurta akı
- 1 sb toz şeker
- rendelenmiş 1 limonun kabuğu
- 100 gr fındık

Taze fındıkları sıcak suda beklettikten sonra kabuklarını soyarız. Fırında kuruttuktan sonra un haline gelene kadar robotta/havanda ezeriz. 3 yumurta akını, mikserde kar haline gelen kadar karıştırırız. Daha sonra limon, finduk ve şeker atarak karıştırırız . Şekillendirme torbasında şekiller verilir. 175derece fırında 25dk pişirilir. Fırından çıkınca spatula yardımı ile alınıp kurutulur.

Ama gelin görünki, benim kıvam öyle olmadı. Daha sonra bu kıvamı tuturmak için sıcak sulu bir kapta karıştırmam, yavaş yavaş şeker eklemem gerektiğine karar verdim. Hafta içi bir gün başka tarifi ve fotoğrafları koyacağım.

Herkese serin günler ve bol taze fındıklar.

Salata ilgi alanıma girmese de (bilgi demedim :) 13. ye etkinliğine katıldım ve yarın yeni tarifimi yayımlıyorum.

Yarın görüşmek üzere

Limon Çiçeği

Cuma, Ağustos 11

Finduk ve Portakal

Bu kış iç bölgelerdeki hiç kimse Çukurova?daki portakalların kesilmye değmeyecek fiyattan alındığını bilmedi. Nedeni nedir biliyor musunuz? Duyarsızlık . Fındık konusunun da aynı nedenle araya kaynayıp gitmesini istemedim.
Oya (Kedili Mutfaklar) ve Gelincik Tarlasının bbaşlatması ile fındık tüketimine destek veriyorum.


Gerek yönetimin değişen tavrı ve hoş olmayan tavrı karşısında kampanyamızın bir faydası olur mu bilemiyorum. Umarım üreticilerimiz mağdur olmaz. Siyasete girmeyeceğim, yemek blogu ne de olsa :)

not: umarım bir gün sarımsak üreticileri zor durumda kalmaz, destek veremeyebilirim :))

Limon Çiçeği

Amerika Yolcusu Bisküviler

Bizim bisküvilerin başına ne geliyor ise bu sıralarda geliyor. Engellenmiş ikinci 11 eylül saldırısından umarım bizimkiler nasibini almaz. Lakin sıvı bombadan şüphelenip içeçekleri yasaklayanlar, benim sıkı sıkı sarmaladığım bisküvilerden de şüphelenebilirler. Zaten olaylı olarak pişirebildim ve zaman darlığından fotoğraflarını çekemedim. Bahsettiğim gibi arkadaşlarla yoğun programdan bizim bisküvileri hazırlamak sabah erken saatlere kaldı. Mikseri çok çalıştırmayayım, insanları uyandırmayayım diye pudra şekeri kullandım. Haliyle toz şekerin yoğunluğu ile pudra şekerin farklı olduğundan 1.5 su bardağı toz şeker yerine 1 su bardağı pudra şekerinin karşılayacağını düşündüm, ama şekeri biraz az oldu. Oran 2/3 değilmiş

Dikdörtgen olarak yaptığım bisküvileri bugün yuvarlak olarak yapayım dedim. Yuvarlak yapınca yarım santim kesme işlemi çok zor oldu. En iyisi kare veya dikdörtgen.Yarım gündür buzlukta olduğundan artık şekil değiştirmem imkansızdı. Ve saadece 1.5 saatim var; pişirmek, kurutmak, soğutmak ve paketlemek için. Zoraki olarakdan, şekilleri yamuklaştıraraktan kestiğim parçaları pişirdim, hemen ızgaraya aldım, bir zaman sonra buzdolabına attım ve zamanında yetiştirdim. Şimdi bir tarafım Selma bunlardan mutlaka tatsın diyor. Bir taraftan şekilli bozuk, şeker nispeten az bisküvileri gümrük görevlileri de yiyebilir diyor :)) Selma'nın beni affedeceğini düşünüyorum. Bisküvi ile beraber ne de olsa bir sürğ Hacıbaba'dan kuru baklava gönderdim. Umarım onlarıda güvenlik görevlileri yemez :(

Hacıbaba'dan baklavaların sabah erken saatlerde siparişini vermiştim. Ben siparişleri alana kadar baklava bölümü baklavaları bitirmiş, benim siparişide restoran bçlümüne vermişler. Ben yine muhabbet sevdalısı konuşmaya başladım. Amerika- Texas- Houston'da DNR adlı bir restoranları olduğunu öğrendim. Hacıbaba kadrosu ve tarifleri orada DNR olarak devam etmiş. Tatlıyı ise seneye götürmeyi düşünüyorlarmış . Amerika'da baklava hasreti çekenlere güzel haber.

Heyecan ile bisküvilerimin başına gelenleri merak ediyorum... dım dım dım dım dıııııım dıııııım dııııd dıııııd dımmmm....

Limon Çiçeği

Kakaolu Muffin

Efendim, arkadaşlar akşama sendeyiz deyince ne yapsam diye internetin başına oturdum. Karıştırırken geçen markette görüp "Bir ara bunları denesem !" diye düşündüğüm hazır muffinlerden yapmaya karar verdim. Kafein sevgim bana kakaolu muffin yaptırdı. Tariften farklı olarak ben Dr. Oekter kakaolu muffinlerine fındık parçaları koydum. Daha sonra fark ettiğim süs kreması ,zaten fındıklıymış. Neyse fındık tüketimine destek oldu bizim çifte fındık tadı. Süslemeye önce spiral bir deneme ile başladım, fakat korkunç oldu. Anladım ki, bu iş o kadar kolay değil harflerden başlayayım deyip harfler yazdım. Sonra bir güzel yedik, geriye kalanları ben bir daha bir güzel yedim :)


Limon Çiçeği

Pazartesi, Ağustos 7

Kokos (Cocos) Kurabiyeleri


Hafta sonu inanılmaz sıcaklar yaşadık. Yaşadık dediğime bakmayın halen devam ediyor. Emine Hanım'ın tarifini denemek için ise sabah serinliğini bekledim. Akşam ve gece sıcaklarda, tencere başında olmayı ve evin içinde ısı yayan bir cihazı açmayı reddettim. Pişirme süresinin 1 saat 15 dakika olduğunu düşünürsek gerçekten erken kalktım.
Tam anlamı ile kurabiye değil bence pişirdiklerim. Daha çok beze tarzı demeyi tercih ediyorum. Belki de ben beceremedim :)



Malzemeler (14-15 parça için):
- 1 yumurta akı
- 2 su bardağı pudra şekeri
- 2.5 su bardağı hindistan cevizi

Yayvan tencerenin içine kaynadığında taşmayacak şekilde büyük, ısıya dayanıklı cam kaseyi yerleştirdim. Önce yumurta akını ve şekeri mikser yardımı ile yaklaşık 5dk karıştırdım. Katıca bir yoğunluk elde ettim. Arkasından hindistan cevizini ilave ederek 2-3 dk daha karıştırdım. Yağlı kağıda tatlı kaşık yardımı ile aralıklarla yerleştirdim. Fırını önceden ısıtmadım, zaten 110 derecede 1 saat 10 dk pişirmem gerektiği için gerek duymadım. Gerçi ben 1 saat 10 dakikadan sonra150 derecede hafif pembeleşmesi için 5 dk daha pişirdim. Tarifte içi kuruyana kadar diyordu ama kürdan ile bir kaç kere içi kurumuş mu diye bakmaya çalıştım, lakin sert bir kabuk ile karşılaşınca da tarifin süresini beklemeyi ve kendi gözlerimle onaylamak için kullandım. Sabah serinliğinde bir bardak sade kahve ile tadına baktım. Kurabiye gibi olmadı demiş miydim. Yine de güzel olmuşlardı. Bakalım gurme takımı ne diyecek, kaç not alacağım :))

Limon Çiçeği

Perşembe, Ağustos 3

Yaz Sıcakları ve Yeni Tarifler

Son beş gündür sıcaklardan başımı kaldıramıyorum. İşin ilginç tarafı gün işyerinde serin serin çalışıp, kışın güneş gördüğüne çok sevindiğim ama şimdi emin olamadığım bol güneş gören evime gidince sorunlar başlıyor. Uyuyamama sorunu olmayan benim bile, Mersin sıcaklarına aldırmayan bana bile uykuda rahat vermiyor. Bir taraftan da sebze ve meyveden oluşan bir kür denemesi içerisindeyim. Bu zamandır yemek bloglarından uzak durdum. Bir önceki hafta gözüme kestirdiğim tarifi bu hafta sonu deneyeceğim. Emine Hanım'dan aldığım tarifte anlamadığım bir şeyler vardı. Sağ olsun kendisi hemen cevap verdi. Pazar günü deniyorum. Beş günlük kürde biteceği için rahat rahat yerim artık.

Serin günler ve geceler herkese :))

Limon Çiçeği

Pazartesi, Temmuz 31

Danimarka Bisküvisi

Kardeşim biraz şekerli buldu kurabiyeleri, karşı komşumuz ise bayıldı. Özellikle soğuk süt ile benim favorim oldu. Şekeri ile ve orijinal tarifte (tea-time) verilen miktarlar ile biraz oynadım. Kakaolu tatları seven biri olarak beş-sekiz tanesini kakaolu yaptım. Yine orijinal tarifte olmayan ama benim yakışacağını düşündüğü fındık koydum. Bence güzel bir tat verdi.

Malzemeleri (28-30 bisküvi):
- 210 gr oda sıcaklığında margarin ( yumuşak değilse de eritip aynı işlemleri yapabiliyoruz)
- 160 gr şeker
- 160 gr hindistan cevizi
- 160 gr un
- 2 yumurta sarısı
- isteğe bağlı olarak kırılmış fındık veya kakao




Yapılışı:

margarin ve şekeri bir kapta şeker taneleri görünmeyecek şekilde karıştırdım. Daha sonra iki yumurta sarısını da ekleyerek biraz daha karıştırdım. Başka bir kapta harmanladığım hindistan cevizi ve unu ekleyerek hamurunu elde ettim. Vermek istediğiniz şekle göre folyoya sararak buzlukta beklettim. Normalde 2 saat yeterli ama ben sabah pişireceğim için bir gece beklettim. Tea-time blog'un söylediğine göre buzlukta 2 gün, difrizde 2 hafta saklamak mümkün. Buzluktan çıkan hamuru yarım santimlik dilimlerle keserek, yağlı kağıt ile kaplanmış tepsiye yerleştirdim. 15dk 160 derecede ısıtılmış fırında 25dk pişirdim. Üzeri pembeleşinceye kadar. 5 dk dışarıda dinlenmesinin ardından, ızgaraya dizerek kurumaya bıraktım. Soğuk süt ile sıcakken çok güzel olduğu için hemen iki tanesini yedim. Diğerlerini de paket yapıp bu akşam beş çayına götürüyorum.



Arkadaşlar farklı tat değil, biz pasta istiyoruz, börek istiyoruz diye tutturacaklar yine ama tarifler özel bir amaca hizmet ediyor. Cuma günü Selma'ya gidecek bisküviler için antrenman mahiyetinde.

Limon Çiçeği

Cuma, Temmuz 28

Kutular

Kardeşim geldi. Kendisi haliyle bu saatte uyurken bende dün hamurunu yapıp dolaba koyduğum bisküvilerin pişmesini bekliyorum. Duruma göre tarifi ve fotoğrafları yayınlayacağım. Ankara kazan ben kepçe, sonunda istediğim kutuyu/ları buldum. Aranınca herşey bulunuyormuş, bir kere daha şahit oldum. İşte kutularım, en büyük olanı Selma'ya gidecek.



Limon Çiçeği

Çarşamba, Temmuz 26

Yolculuk var ...

Ablamın eşi nam-ı değer eniştem bir süreliğine Türkiye'ye geldi. Bu arada ben ne abla, ne de kızdırmak dışında enişte kelimelerini kullanıyorum. Onlar benim için Selma ve Murat. Murat'dan öğrendiğime göre Selma'ya yaptıklarımdan gönderebileceğim. Bunun için önce yoğun bir şekilde tarif arama girişiminde bulundum ve Danish Biscuits ( Danimarka'nın meşhur bisküvisi) yapmaya karar verdim. Bunları koymak için teneke kutu arayışı içerisindeyim. Lakin Ankara'da nokta atışı yaparak bulacağım bir yer bilmiyorum. Arama, tarama operasyonuna başlıyorum. Yaptıklarımdan Selma'nın da tadacak olması fikri çok hoşuma gitti çok. Texas'a yolu düşen ve bavulunda yer olan herkesin taşıma önerilerini kabul ederim. Tabi iki kutu verilecek ama tek kutu ulaştırılacak :))

Tarifi ilk deneyip göndermeyeceğim için bu günlerde deneyeceğim. Bunu da sadece haftasonu için Marmaris'den gelen erkek kardeşim üzerinde denemeye karar verdim. Kendisinin tatlı ile arası pek yoktur ama benim için çiğ tavuk yiyeceğine şüphem yok. Bakalım sonuçlar nasıl olacak ?

31 Temmuz önerisi sormuyorum, buldum bile

Limon Çiçeği

Pazar, Temmuz 23

Kayısılı Kek

Geçen hafta sözlü gelen yorumlar ve öneriler ile kayısılı kek yapmaya karar verdim. Anneme reçellik alacağı kayısıların sayısını artırıp,10-15 fazla almasını söyledim ve farklı bir tarif ortaya çıktı.

Malzemeler:
- 3 yumurta
- 1 su bardağı şeker (biraz şekerli istenirse biraz fazla)
- 1 su bardağı sıvı yağı
- yarım su bardağı süt
- 1.5 su bardağı un
- 2 çorba kaşığı kakao
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- bir fiske tuz
- 2 çorba kaşığı pudra şekeri (üzeri için)
- 10-12 kayısı

Yumurta ve şeker beyazlaşıncaya kadar mikser yardımı ile karıştırdım. Daha sonra sıvı yağ, süt ekleyerek biraz daha karıştırdım. Un, vanilya, kakao, fiske tuz ve kabartma tozunu da ekleyerek kaşık yardımı ile karıştırdım. Daha sonra 26cmlik yuvarlak kek kalıbına döktüm ve ikiye böldüğüm kayısıları ortaları yukarı bakacak şekilde aralıklı olarak üzerine dizdim ve önceden ısıtılmış fırına verdim. Yaklaşık 10-15 dk sonra üzerine 2 çorba kaşığı pudra şekerini serptim ve 30dk daha piştikten sonra fırından çıkardım. Bakalım yorumlar nasıl olacak ?

Limon Çiçeği

Pazartesi, Temmuz 17

MEYVELİ SÜTLÜ İRMİK TATLISI



Pazar günü için seçtiğim tarif meyveli sütlü irmik tatlısı. İrmik tatlısının biraz değiştirilmiş hali. Geçtiğimiz salı günü misafiri olduğumuz teyzem sadesini yapmıştı. Tarife ek olarak meyve ve jöle ile süsleyebilirsin deyince, tam mevsiminde meyveleri kullanamazlık olmazdı. Gerçi güneş olan bir mutfakta tencerenin başında bu sıcaklarda zaman geçirmek pek eğlenceli değildi :) ama güzel ve hafif bir tatlı çıktı ortaya.

Malzemeler:
- 8 yemek kaşığı irmik
- 12 yemek kaşığı şeker
- 1 lt süt
-1 paket vanilya

Süslemek için :
- sizin istediğiniz meyveler, ben
- 1 adet muz, 2 adet kivi, 1 salkım üzüm, 9-10 adet kayısı, 2 şeftali
-1 paket jöle (sizin tercih edebileceğiniz, ben vişne kullandım), süte yakışması açısından muz tercih edilebilir.

Vanilya hariç bütün malzemeleri tencereye alıp karıştırıyoruz. Kaynamaya başlayınca bir paket vanilya ekleyerek karıştırmaya devam ediyoruz. 5 dk daha kaynadıktan sonra servisi yapacağımız kabımıza alıyoruz. Üzerine doğranmış meyveleri karışık olarak dağıtıyoruz (geçen turtada ben sıra sıra dizmiştim, o zaman herkes sadece bir çeşit meyveli turta yemiş oldular, bende bu sefer hepsini karıştırmaya karar verdim). Üzerine hem meyvelerin kararmaması hem de daha lezzetli olması için jöleyi tarifine uygun olarak yapıp döküyoruz. Buzdolabında bekletildiğinde tatlımız hazır oluyor.

Afiyet olsun
Limon Çiçeği

Cuma, Temmuz 14

Pazartesi araştırması

pazartesi için ne yapacağımı perşembe-cuma arar bulurum. Bu hafta bizim oraların meşhur tatlısı kerebiç yapmayı planlamıştım. Ama kerebiçi kerebiç yapan köpüğünü yapması o kadar kolay olmayacak diye yazgeçtim. Kerebiç yapmaktan değil, bu hafta yapmaktan. Ye etkinliğine katkım olması için sütlü tatlı yapacağım. Ama yaz meyveleri öyle melül melül bana bakıyor ki, onları da için işine katacağım. Pazar akşamı - pazartesi günü fotoğrafları ve tarifi ile karşınızda olacak.

Güzel, keyifli haftasonu

Limon Çiçeği

Pazar, Temmuz 9

KAHVELİ VİŞNELİ KEK


Kahveli bir tat için bir haftadır interneti kurcalıyorum. Sonunda vişneli ve kahveli kek yapmaya karar verdim. tadı için yarın yazılacak yorumları bekliyorum. Bana sorarsanız, şeker ve yağ oranı fazla olmayan ve kahve tadını sevenler için ideal bir tarif.

Malzemeler :
- 3 yumurta
- 1 su bardağı yoğurt
- 1.5 su bardağı şeker
- 150 gr margarin
- 2 yemek kaşığı kahve
- 1 su bardağı çekirdekleri çıkartılmış vişne
- 3 su bardağı un
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- rendelenmiş limon kabuğu

3 yumurta ve şeker mikser yardımı ile köpük haline gelene kadar karıştırılırr. Daha sonra yumuşak veya eritilmiş margarin eklenir ve karıştırılmaya devam edilir. Yoğurt, vanilya eklenerek karıştırılmaya devam edilir. Daha sonra un eklenir ve fazla olmamak kaydı ile karıştırılır. En son olarak ise vişne, limon rendesi ve kahve eklenerek karıştırılır ve yağlanmış kalıba dökülerek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 30 dk civarında pişirilir. İsteğe göre ceviz koymakta mümkün. Daha sonra dilimlenmiş kek üzerine toz şeker serpilerek servis yapılır.

Afiyet olsun
Limon Çiçeği

YINE TART


Cumartesi günü misafirlerimize hazırladığım meyveli tart. Hem meyve çok fazla, hemde ben alıştım tart yapmaya. Biraz fırında fazla kalmış, ama kreması ile dinlenince güzel olduğuna karar verdim. Tartımızı, misafirlerimizi alıp okulun bahçesine gittik. Yeşillikler altında pek keyifli oldu. Annem dayanamayıp arkada bizim tarta bakan yaz okuluna gelmiş öğrencilere de verdi :)

Limon Çiçeği