Çarşamba, Şubat 28

Kolay Çikolata Soslu Pasta

Arkadaşlarımın geleceği o gün içerisinde belli oldu. Akşama 8'de sendeyiz dediler. Ooooo ne güzel. Ama benim birşey yapmam gerek. Ne yapsam ne yapsam, eve gidip alışveriş yapmam zaten 8. Peki o zaman pratik birşeyler denerim. Marketlerde satılan pastapanları denemek bugüne kısmetmiş. Ama inanılmaz kolaylık.

İçerisinde neler olduğunu bilsem, hijyenine emin olsam ne ala. Ama bu seferlik içimdeki bu sesi durdurdum. Sonra çikolata sosu ve 2 adet muz. Bir gün önce annemden kalan krem şanti. Tamamdır. Nasıl yaptığımı tabiki anladınız, ama ben yine de anlatma keyfini kaptırmam. Pasta tabanları portakal suyu ve kahve ile ıslatılır. Krem şanti ile küçük doğranmış muzlar bir güzel karıştırılır ve iki taban arasında aynı yükseklikte yayılır. Üzerine tarife uygun (500 ml süt gerekiyor) çikolata sosu yapılır ve soğuması için bol bol karıştırılır ve pürüzsüz bir şekilde yayılır. Buzdolabında biraz kendine gelene kadar bekletilir ve sonra afiyetle arkadaşlarla yenir.

Afiyet olsun

Limon Çiçeği

Pazartesi, Şubat 26

Portakallı Kurabiye

Cuma akşamı arkadaşlar film izlemek için bana geldiler. Onlara hızlısından, kolayından çikolatalı pasta yaptım. Tabi hepsini bitirmek o akşam mümkün olmadı. Yarım pastayı da iş arkadaşlarıma getiremeyeceğim için ne yapsam diye gezinmeye başladım. Çikolata istikakım dolmak üzere olduğu için meyveli birşeyler yapsam. Kış günü olan meyvelerimiz belli portakal, mandalina, elma, armut, muz... Geçen portakallı ıslak kek gözümün önüne geldi ve portakallı kurabiye yapmaya karar verdim. Çekmecemde sakladığım kabartma tozu arkası tariflerden birini denedim.

Malzemeler:
- 1 paket margarin
- 4 su bardağı un (yarım bardakta ellerime yapışmasın diye kullandım)
- 1 su bardağı yoğurt
- 2 su bardağı şeker
- 1 yumurta
- 1 paket kabartma tozu
- 1 portakalın kabuğu ve suyu


Fırını 170 dereceye getirerek kolları sıvadım. Oda sıcaklığındaki margarini, portakal kabuğu ve şeker ile krema kıvamına gelinceye kadar mikser ile karıştırdım. Siz isterseniz ellerinizle veya bir kaşık ile de karıştırabilirsiniz. Daha sonra yoğurt, yumurta, kabartma tozunu ekleyerek yine karıştırdım. 4 bardak unu da ekleyerek hamuru yoğurtmaya başladım. En sonra portakal suyunu ekledim ve yumuşak bir hamur elde ettim. Yağladğım tepsiye yarım yumurta, yarım limon büyüklüğünde yanyana dizdim ve 170 derecelik fırında yaklaşık 40 dakika pişirdim. Kurabiyeler genişlediği için çok yakın koymamanızı tavsiye ederim. Ben bu malzemeler ile 40 civarında kurabiye elde ettim. Sıcakken servis yapmanızı tavisiye ederim. Soğuk servisin sonuçlarını yiyen arkadaşlar anlatacaklar...

Güzel haftalar

Limon Çiçeği

Pazartesi, Şubat 19

YE#19 - KEK: KAKAOLU FINDIKLI KEK


Bu ayın etkinlik konusu kek. Ne kadar da sık pişirdiğimiz bir konu. O yüzden ne yapsam diye düşünürken hiç zorlanmadım. Favorilerimden olan bol kakaolu, fındıklı kek bu etkinliğe çok yakışacak deyip sıvadım kolları.

Malzemeleri:
- 100 gr kadar çikolata
- 75 gr kadar tereyağ (margarin)
- 2 yumurta
- 3/4 su bardağı şeker
- 1 su bardağı un
- 2 çorba kaşığı kakao
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- yarım su bardağı kırılmış fındık

Fırını 150 dereceye alıp, çukur bir kabın içerisine yerleştirdiğim diğer kabın içerisine tereyağı ve çikolatayı koydum. Bunlar pürüzsüz olana kadar suyu kaynattım ve sık sık karıştırdım. Derin bir kabın içerisine yumurtaları ve şekeri koydum. Mikser yardımı ile 2-3 dakika kadar çırptım. Eritmiş olduğum yağ ve çikolata karışımını ekleyerek karıştırdım. Daha sonra kuru malzemeleri ekledim, un, kabartma tozu, kakao, vanilya. En son olarakda fındıkları ekledim ve yağlanmış kalıbıma koydum. Kalıbım dikdörtgen şeklinde 10x20 cm civarında. Orta telde 30-40 dakika kadar pişirdim. Daha sonra dilimleyip, saklama kabına koydum. Çayın kahvenin yanında afiyetle yiyoruz. Ben sütlü çikolata kullandım, biraz daha acı tadı seviyorsanız bitter çikolatada fena olmaz.

Cumartesi günü gündüz yaptığım keki gündüz çekme şansım oldu. Gerçekten de fotoğraflarım çok farklı oldu. Elimden geldiğince gündüz çekmeye çalışacağım, en azından püf noktalarını öğrenene kadar.
Size de afiyet olsun

Limon Çiçeği

Çarşamba, Şubat 14

Hastalık, Detoks ve Bol Çikolatalı Pasta

Geçen hafta hastaydım. Bol bol yattım ve hastalığımın ilk başlarında, henüz nakavt olarak yatmıyorken bir adet pasta denedim. Ve her hafta olduğu gibi işyerine getirdim. Ama hastalık o gün raundda bana acımadı ve evin yolunu tuttum. İş arkadaşlarım yemişler ve olumlu yorumlar yaptılar. Ama ben tadına bakamadım. Neyse bir haftalık ilaç, limon, mandalina, yatış seanslarından sonra iyileştim. Ama içtiğim o kadar ilacın vucuduma iyi gelmediğinide biliyorum. O yüzden üç günlük detoksa başladım. Nasıl mı ? İlk gün hafif bir kahvaltı ve 3 gün boyunca sadece su içiyorsunuz. Çok mu acıktınız ? Taze meyve suyu içebilirisiniz, ama olabildiğince az. Çay-kahve içmiyoruz. Günde bir adet multi-vitamin alınabilir (kimyasalı atarken kimyasal vermek gibi oluyor, ben yapmıyorum, üç gün zaten). Mümkünse 20şer dakikalık spor yapıyoruz. Geçen sefer yaptığımda hissedilir bir enerji yenilemesi yaşamıştım. Yorgun hallerimden eser kalmamıştı. Umarım bu sefer de öyle olur. Şimdi ikinci günündeyim, bu akşam en zoru. Ama bir gün daha :)) Sonra yeni yine yeni ben ... O yüzden yemek bloglarından uzak duruyorum ama şu pasta tarifimi yazabilirim sanırım. Afiyet olsun.

İki Kat Çikolatalı Pasta (Double Chocolate Cake) tarifini epicurious'da görünce büyükçe bir yutkundum. O günlerde hayallerini kurduğum çikolatalı pasta bu olabilirdi. Hemen tarifi aldım ve evde olan ölçülere çevirdim.

Malzemeler:

- 100 gr çikolata
- 1.5 su bardağı sıcak kahve
- 3 su bardağı şeker
- 2.5 su bardağı un
- 1.5 su bardağı kakao
- 1 adet hamur kabartma tozu
- Çok az soda (konmayabilir)
- 1.5 kap yoğurt
- 1.5 çay kaşığı tuz
- 3 yumurta
- 3/4 su bardağı sıvı yağ
- 1 paket vanilya

Sosu için :
- yarım litre süt
- 4 çorba kaşığı kakao
- 2 çorba kaşığı un
- 1.5 su bardağı şeker
- 50 gr margarin
- 8-10 kayısı parçası

Keki ıslatmak için:
- bir kaç çorba kaşığı kayısı marmeladı, marmelat koyu ie biraz sıcak su ile seyreltilebilir.


Fırını 150 dereceye alıp işlemlere başlıyorum. Önce 26 cmlik kelepçeli kalıbı yağlayıp yanlarını yağlı kağıt ile biraz yükseltiyorum. Çikolatayı, sıcak kahve ile karıştırıp pürüzsüz olacka şekilde karıştırıyorum. Bir kapta şeker, un, kakao, kabartma tozu, soda ve tuzu karıştıyorum. Başka bir kapta yumurtaları çırptım, üzerine sıvı yağ, yoğurt, vanilya, çikolatalı karışımı ekliyorum ve her eklemede karıştırıyorum. Daha sonra diğer karşımı ekleyerek pürüzsüz hale gelene kadar karıştıyorum. Orta telde 1 saat kadar pişirdim. Tabi kürdanı batırarak ve temiz çıkana kadarda kontrol ettim. Soğuduktan sonra çıkardım ve biraz daha bekledikten sonra ikiye böldüm.

Sonra sosunu hazırladım. Sos için kakao, un, şeker ve sütü ocağa alıp karıştırdım, muhallebi kıvamına gelince iki parçaya ayırdım. Bir parçaya margarini attım ve içinde erittim. Daha sonra ince ince doğranmış kayısı parçalarını ekledim. Kekin kremaya gelecek kısımlarını kayısı marmeladı ile ıslattım ve arasına kremayı koydum ve kapattım. Diğer kremayı ise üzerini süslemek için kullandım. Ben daha akışkan bir krema elde ettiğimi düşünürken dinlendirme sonucunda daha akışkan bir kremaya ihityacım olduğuna karar verdim. Biraz beklemesi muhtemel ise beklemiş pudingdeki gibi çatlamalar olabiliyor. Bu çatlamaları ben renkli süslerle kapatmaya çalıştım. Ve pastam hazırdı.

Afiyet olsun
Not: Bilerek ve isteyerek sevgililer gününe değinilmemiştir :))

Pazar, Şubat 11

Bol C Vitamini, Portakallı Kek

Geçen haftadan beri grip ile başım belada. 3 gün boyunca yatmam bile iyileşmeme yetmedi. İki günlükl haftasonu tatilimde de yattım. Bugün artık yatmaktan sıkılıp, iyileşmeye karar verdim. Tabi benim karar vermem yetecek mi? Onu da yazarım, istediklerimizin olmasına sadece karar vermemis gerektiğini söyleyen bir yazı ile karşılaşmıştım geçenlerde. Onun etkisini şimdi uygulamaya çalışıyorum. Evet iyileşmeye karar verdim, zaten bol meyve, sebze ve çorbadan oluşan menüye bir de bol C vitaminli kek ekledim. Sibel'in portakallı ıslak kek tarifini aldım, evde küçük kek kalıbı yokmuş, biraz onun stresini yaşadım. Herşeyi büyük boy aldığımı böylece farkettim. Duyan da evde iki kişi olduğumuza inanmayacak valla :))


Kek kalıbı krizini evde bulunan dikdörtgen borcam ile çözdüm, sonuç mu ? Pazar günü ikindi çayına bundan iyi çözüm olamaz herhalde. Sibel'e bu güzel, yağsız tarif için teşekür ediyorum.

Fotoğraf makinesi değiştirdiğim için bir türlü istediğim gibi fotoğraf çemekiyor. Birde farkettim ki, tarifleri pazar akşam veya akşam üzeri yapınca illaki flaş kullanıyorum. Buna çare bulmak için fotoğraf sitelerinde biraz dolanıp, makinenin klavuzunu hatmetmem gerekecek. O zamana kadar bol flaşlı fotoğraflar sizi bekliyor. Çevremize verdiğimiz flaş patlama rahatsızlığı ve göz kırmızılığından doalyı özür dileriz :))

İyi haftalar herkese

Limon Çiçeği

Çarşamba, Şubat 7

Sobelemece

Evet, ben ne zaman sobeleneceğim korkum bitti. Hele beni kimse sobelemezse telaşım hiç kalmadı . Bu büyük oyuna ben de dahil oldum. Hani iyi dilek mesajlarının dünyayı bilmem kaç kez dolaşmış yazan mesajları ilk defa okumamız gibi benim sobelenmem. Aslında oyun olsa hiç sobelenmem :)) Ama maharef sobelenmemek değil sanırım :)) Beni sobeleyen Tuba'ya teşekür ederim.

Market alışverişi yaparken yeni ürünleri alıp mutlaka denerim....

Valla denerim, "aaaa bu da neymiş" deyip mutlu olmadığım bir sürü ürün oldu. Ama halen ben bu da neymiş deyip alıyorum.

İnternetten gazete okumayı hiç sevmem..
İnterneti her amaç için kullanırım, Hergün açılan ilk üç sayfadan bir tanesi gazetedir. Radikal bağımlısıyım, önce çizerlerini geçer sonra köşe yazılarına dalarım.

Hiç sigara içmedim, tadını bilmem...
Genel olarak içmem ama eski bir arkadaş ile türk kahvesinin yanında bir tane tüttürürüm.

Sevgi, saygı ve hoşgörü hayatımdan çıkarmayacağım kavramlardır. Ukalalıktan nefret ederim...
Ayy ben de böyle düşünüyorum. Uygulamak için de uğraşıyorum ama yolda omuz atan olunca, veya sığmayacağı yerden seni iterek geçen bu duygular gözlerime "parçalayacak şimdi" olarak aksediyormuş.

Futbolu seviyorum...
Futbolu izlemiyorum, sevmiyor değilim, seviyor da değilim. Ama Beşiktaşlıyım. Beş kişiyi bile sayamam ama öyleyim. 100 yılda da şampiyon olmuştuk, o yıl çok sıkı takip etmiştim. Tabi o sene Serdar Bilgili sempatisi de vardı :))

Böyle işte
Limon Çiçeği

Perşembe, Şubat 1

Marshmallow Nedir ?

Az önce kantinden aldığım çilekli eti puf yine bana, bu marshmallowun ne büyük bir nimet olduğunu düşündürdü. Evde yapabilir miyim ? sorusuda beraberinde geldi tabi ki. Marshmallow'lu şekerlemeler eski Mısırlılara kadar dayanıyormuş. Marsh-mallow denilen bir bitkinin suyundan yapılıyormuş. Bu bitki daha çok bataklıklarda veya büyük su yataklarının yanında yetişen bir bitkiymiş. Bu bitkinin kökünün suyu çıkartılır, şeker ve yumurta akı ile pişirilirmiş. Günümüzde bunun yerine jelatin kullanılıyor. Bulduğum bir kaç tarifte de jelatin kullanılıyor. Bir de Türkiye'de bulması çok kolay olmayan "corn syrup" var tariflerde, bunun yerine bal da kullanılabilir. Lakin yapması öyle kolay birşey değil anladığım kadarı ile.

İnternette biraz gezinince, marshmallowu benim gibi sadece eti pufda sananları şaşırtacak tariflerle karşılaştım. Bunlardan anlata anlata bitirilemeyeni marshmallowlu kakaolu içeçekler. Benim tahminin sıcak kakaonun üzerine marshmallow parçacıkları koyup servis yapıyorsunuz. Tahminimce pastalarda krema yerine veya süslemek için de kullanılabilir. Çikolata veya karamel ile kaplanarak, renklendirerek şekerlemelerde yapılabilir.

Şekerlemecilerde satılan büyük parçalı marshmallowları bundan on yıl önce katıldığım bir kır pikniğinde (Londra'da) çubuklara takıp hafif ateşte gezdirerek yediğimizi hatırlıyorum. Buna "roasted marshmallow" deniliyor ve çok lezzetli. Daha sonra denemiş olsamda aynı tadı alamadım malesef.


Birinci tarif Portakal ağacından nasıl yapılacağında dair bulduğum tarif http://www.portakalagaci.com/oburcuk/2004/01/marshmallow_kar.html .

Nasıl kızartılacağına dair Amerika'nın marshmallow üreticisi Rocky Mounain Marshmallows'un tarifi:
http://www.marshmallowusa.com/public/index.cfm?fuseaction=public.Fun

not: marshmallow için bataklık emegömeci tabiri de kullanılmış, ben doğruluğundan emin olmadığım için bu tabiri kullanmadım.

Limon Çiçeği