Cuma, Eylül 25

Kış gelsin


Şaka yapmıyorum, gerçekten gelsin artık.

Evet ben ki çok severim sonbaharı, o alacalı renkleri, çişeleyen yağmuru, serin havayı, gri bulutlar arasında gördüğüm ufak maviliği, sıcacık kahveyi, sarmalanmış hırkayı ...

Şimdi uğraşsız kaldım, 7x24 işden başka birşey kalmadı resmen. Durup durup çalışıyorum. Yaz bittiğinden beri spor yapmak bile zor geliyor. Ev kuşu oldum çıktım. Bayramda da evdeydim genelde, uzun yürüyüşlerimi saymazsak. Yarım kalmış kitaplarımın çoğunu bitirdim, alınsın diye notlarını aldığım kitaplarımı aldım, notlarımı topladım. Bitti yani yapacaklarım :)

Sıra geldi kışa, gelsin o da artık. En azından dağlara gelsin. Kar yağsın metre metre, ben de yeni aldığım kayaklarımı deyeyim :)

Uzun uzun arayışlar, teknik özellik ve fiyat karşılaştırma excelleri sonrasında; karar verdim. Tabi o kadar İstanbul gezmeleri, Bursa & Erzurum telefon konuşmaları sonunda .... Karşınızda.... Yeni kayaklarım:




Dynastar Active, orta seviye ve bol kara uygun olup kendileri, benim eski yarış kayaklarımla yaşadığım bol kara saplanma vakalarımın sona ereceğini düşünüyorum.

İşte o yüzden kar yağsın dağlara, şehirde sonbahar kalabilir.

Sevgiler

Pazar, Eylül 13

Sarıp Sarmalamaca

Yağmurlar başladı, yine gri gökyüzü arasıra mavilikler sunuyor bize. Neyse ki, seller olmadı - kayıplar -ziyanlar... Her sonbahar girişinde olduğu gibi yine hemen botlarımı giymek istedim, uzun bir yürüyüş yaparken. Sonra yine hırkalarıma sarıldım sıkı sıkıya. İyi geliyor bana böyle sarmalamak, sarmalanmak. Kış gelince olan yapay sıcaklıkda nefes alamaz gibi hissederken, biraz üşürken içime çektiğim hava beni tekrar hayata ve şuana döndürüyor.

Seviyorum ben hafif nemli, hafif soğuk/serin ve bulutlu havaları. Kimisine kasvet versede bana huzur veriyor. Arasıra kendisinin alışık olduğumuz maviliğini gösterse de gökyüzü, birgün yine yaz geleceğinin teminatı olarak alıp cebime koyuyorum.

Sıcak kahvenin sıcaklığını daha iyi hissediyorum, aldığım nefesin derinlerde bir yerlere kadar gittiğini farkediyorum. Kendimi farkediyorum.

İyi haftalar herkese

Çarşamba, Eylül 2

I 'm Halal

Değişen dünyada değişmeyen kafalar. Bunu bir zaman sonra nasıl anlatacağım benden sonrakilere bilemiyorum. "Biz eskiden arama yapardık ve ne var ne yoksa filtresiz gelirdi. Şimdi size anlatması zor tabi evladım ..."

Bu arama motoru islami aramalar için kullanılıyor. Aradığınız kelimeye göre gelen sayfa helal sayılmıyorsa (kime göre neye göre) size listelenmiyor bile. Böylece yanlışlıkla da olsa günah işlemeniz, aklınıza nifak düşmesi imkansızlaştırılıyor.

http://www.imhalal.com/

Konun sosyal tarafını bir tarafa bırakıp teknolojik tarafını ele almak istiyorum. Benim bildiğim içinde olduğum kadarı ile hayal edilen AI henüz bu kadar ilerlemedi. Keşke ilerlese de çamaşırları koyduğumda kendisi otomatik olarak programı seçse, buzdoalbındakileri otomatikmen algılasa da eve dönüş yolunda bana eksik olanları sms atsa veya yapabileceğim yemekleri listelese vs vs. Daha bunları bile yapamazken neyin helal neyin haram olduğuna teknoloji nasıl karar verecek ? Tabi ki veremeyecek. Vermesini beklemek de yanlış olur ki, daha insanoğlunun kendisi bunu bile bilemezken.

Düşünce olarak oldukça farklı olduğunu kabul etmekle beraber arkasından neler gelecek merak etmekteyim.

Başkalarının helali ve haramından uzak günler...